Niteliksel İdeoloji İncelemeleri

Otoritaryen Kişilik Üstüne

Theodor W. Adorno

Otoritaryen Kişilik Üstüne Gönderileri

Otoritaryen Kişilik Üstüne kitaplarını, Otoritaryen Kişilik Üstüne sözleri ve alıntılarını, Otoritaryen Kişilik Üstüne yazarlarını, Otoritaryen Kişilik Üstüne yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Politik cehaletin iki yönü   vurgulabilir . Bunlardan birincisi, günümüzde “ akıllı” olmak büyük ölçüde kendine bakma, kendi avantajlarını gözetme anlamına gelirken, Veblen’in sözleriyle “boş merak”a  engel olunmasıdır. Bununla birlikte, ekonomik ve politik konuların özel varoluşla ilgisi şimdi bile nüfus için büyük ölçüde gizli kaldığından, insanlar görünüşte kendi yazgılarıyla pek ilgisi olmayan ve, belli belirsiz farkında oldukları gibi, üstünde pek fazla etkiye de sahip bulunmadıkları şeylerle canlarini sıkmıyorlar. Cehaletin burada vurgulamamız gereken ikinci yönü, daha psikolojik bir niteliktedir . Radyo, basın ve filmlerin yaydığı  diğer enformasyon gibi, politik haber ve yorumlar da genelde boş zaman sırasında Özümsenir  ve belli bir şekilde” eğlence” çerçevesine girer. Siyaset daha çok, kişinin üretim sürecine katılımıyla doğrudan ilgili bir şey olarak değil de , spor ya da filmler gibi görülür.
Politik eğitim yokluğu ile, nüfusa sel gibi akıtılan ve gerçekte ya da kurgusal olarak böyle bir eğitimi varsayan politik haber bolluğu arasındaki uyuşmazlık, bu genel koşulun bir çok yönünden yalnızca biridir.
Reklam
Kişiselleştirmenin son bir yönü daha anılabilir. Biriyle ilgili bir şeyler bilmek, gerçekte konunun içine girmeksizin” bilgili” gibi gözükmeye yardımcı olur: isimlerden söz etmek, sorunlardan söz etmekten daha kolaydır. Ayrıca isimler, gündemdeki bütün konular için özdeşleşme işareti olarak kabul edilir.
Sahte Tutuculuğa denk düşen psikolojik yapı, bilinçdışı alandaki şiddet, anarşik etkiler ve kaotik yıkıcılıkla birlikte, ego düzeyindeki uzlaşmacılık ve otoriteryen itaatkarlıktır.
Sahte tutucu zihniyetin-yaygın ve yarı bilinçli bir şekilde-uğurunda çabaladığı erek , ekonomik bakımdan en güçlü olan grubun diktatöryasını kurmaktır. Buna bir kitle hareketi aracılığıyla, “küçük adam” denilenlere (yani, hala kendi statülerine ve varsayımsal bağımsızlıklarına sarılan, orta ve alt-orta sınıfların endişeli üyelerine) eğer doğru insanlarla zamanında birleşirlerse güvence ve ayrıcalıklar vadeden bir kitle hareketi aracılığıyla ulaşılacaktır. Bu istek bütün sahte tutucu ideolojide yankılanır.
Parti hiyerarşisi ile ilgili her türlü eleştiri ve mizahın kulaktan kulağa dolaştığı, ama hitler’in bu tür eleştiriden büyük ölçüde muaf gözüktüğü Nazi Almanyası’ndaki deneyime uygundur. Nazi Almanyası’nda şu yorum sık sık  işitilmekteydi:” Führer bu yapılanları bilmiyor”-toplama kampları söz konusu olduğunda bile.
Reklam
130 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.