Otoyol Uykusu

Kemal Sayar
İnsan belleği bir bataklık gibi. Yıllar önce karanlık diplerin emdiği hatıraları, günü geliyor güneşe tutuyor, adeta kusuyor. Ve mazi, çıplak ayakla istikbale yürürken derinizi dalayan ısırgan otlarını andırıyor. Sizi bu yürüyüşten ısrarla alıkoymak istiyor, yapışıp kendi cehenneminin alevlerinde sizi kavurmak pahasına, cennet ağaçlarına bir yön arayan gövdenizi engellemek arzusunda.
Sayfa 21 - Kapı Yayınları
Bir göz aldanması mıydı bütün yaşadıklarım, bir vehimler ormanında yolumu mu yitirmiştim?
Sayfa 19 - Kapı Yayınları
Reklam
Uyanık değil miydim, bütün bunlar uzun bir düşün birer parçası değilse ne demeye geliyorlardı?
Sayfa 15 - Kapı Yayınları
Her şey bir güz yağmurunun beklenmedik bir anda yağmasıyla başladı. Yürüdüğüm yollar hep çıkmaz sokaklara varıyor, elime tutuşturduğum adresler yaralanmış bir geçmişe götürüyordu. Kendimi anlatmaya yetecek sözcükler verilmemişti bana, sesimi yükseltmeyi ise hiç ve becerememiştim.
Hepimiz düşlerin o keskin kılıcı üzerinde yürümek isteriz, ne ki birkaç adım atınca canımızın yandığından yakınır ve sıklıkla gerisin geri döneriz. Oysa düşlerin atlas ülkesine ayakları kanamadan varan tabankeşler pek azdır.
Reklam
Ay dururken uzak yıldızlara gönül indirme.
Kalp fenerini söndürme, eve dönmek için ona ihtiyacın var.
"Hakikati arayanlar," diye mırıldandı "onun karanlık dehlizlerinde kaybolmayı göze almalıdırlar."
İnsan belleği bir bataklık gibi. Yıllar önce karanlık diplerin emdiği hatıraları, günü geliyor güneşe tutuyor, adeta kusuyor.
Reklam
Aslında aşktır en çetin meydan muharebesi.
"Hakikati arayanlar," diye mırıldandı "onun dehlizlerinde kaybolmayı göze almalıdırlar."
Kitle ruhu bireysel sorumluluğun yükünü hafifletir
Uçsuz bucaksız şu yeryüzünde İnsanlar neden tek kalmaktan korkar ve sığır sürüleri gibi emniyeti birbirlerine sokulmakta bulurlardı...
Kendimi onarırsam şayet, dünyayı da onarabileceğim.
Resim