Konusu hakkında hiçbir fikrim yoktu ancak okuyunca çok sevdim.
⛓Livy, kolejde son senesini okuyan, kız arkadaşlarıyla aynı evde kalan, sörf yapmayı çok seven ve aşırı korumacı babasından uzakta yaşamaktan mutlu, güzel bir genç kız. Evlerinin birkaç ev ötesinde daha önce bir kızın hapis tutulduğu ve kurtulmak için yangın çıkardığı boş eve birinin taşındığını duyunca çok şaşırır ve merak eder. Derslerinden birinde yanında köpeğiyle oturan yakışıklı ve gizemli genç adamın o eve taşınan kişi olduğunu öğrenince iyice meraklanır. Slade Wylder, soğuk, uzak, ulaşılmaz ve tehlikeli görünümüyle Livy’yi kendine çeker. Adam hakkında bir sürü korkutucu dedikodu dolaşırken, Livy onu kendisi çözmek ister. Bir akşam benzin aldıktan sonra nerdeyse tecavüze uğrayacağı bir saldırıda saldırganı kimliği belirsiz biri tarafından öldürülür. Livy artık hem çok korkmuş hem de onu kurtaran kişinin kimliğini tahmin etmiştir.
⛓Sıradan bir kolejli aşk kitabı gibi başlayan kitap öyle farklı bir yön aldı ki yazarın hakkını vermeliyim! Slade ve Livy arasındaki tutku ve aşk çok güzel hissediliyordu! Slade’in ‘I love you back’ deyişi yok mu? Ah ah Kolay veya acısız bir aşk değildi ama onlarınki. Sırlar, intikam planları, ayrılıklar derken oldukça kanlı, acı dolu günler de vardı. Livy’nin babası ve halasıyla ilgili bölümler de oldukça ilgi çekiciydi. İyi ki okumuşum dediğim bir kitap oldu, yazarı ilk kez okudum ama kesinlikle son olmayacak
