Öyküler Şiirler ve Oyun

Sabahattin Ali
Seneler sürer her günüm, Yalnız gitmekten yorgunum; Zannetme sana dargınım, Ben gene sana vurgunum. Başkalarına gülsem de, Senden uzakta kalsam da, Sevmediğini bilsem de Ben gene sana vurgunum.
Göklerde kartal gibiydim. Kanatlarımdan vuruldum; Mor çiçekli dal gibiydim, Bahar vaktinde kırıldım. Yar olmadı bana devir, Her günüm bir başka zehir; Hapishanelerde demir Parmaklıklara sarıldım. Coşkundum pınarlar gibi, Sarhoştum rüzgarlar gibi; İhtiyar çınarlar gibi Bir gün içinde devrildim. Ekmeğim bahtımdan katı, Bahtım düşmanımdan kötü; Böyle kepaze hayatı Sürüklemekten yoruldum. Kimseye soramadığım, Doyunca saramadığım, Görmesem duramadığım Nazlı yarimden ayrıldım.
KÖPRÜDE SABAH
Gece, yavaşça siyah mantosunu sürükler Vapurlar, şimdi suya bırakılmış kütükler, Ufuk, banyo edilen bir fotoğraf camıdır.. Dağlar dudaklarını boyar pembe bir tüyle Köprüde fersiz gözler açılır üzüntüyle Sabah, ızdırap çeken kalplerin akşamıdır.. Kollarını gererken iş bekleyen bir sandal, İlk ışıklar açılır esmer sularda dal dal; Rüya görür kıyılar bir uyanık uykuda.. Gecenin bir mehtabı andırırken sonları, Gemi fenerlerinin ziyadan bastonları Kaybolur ağır ağır kurşunileşen suda.. Paslı mızraklar gibi uyuklayan direkler Bir gün yapacakları muhayyel cengi bekler, Uçuşur beyaz deniz kuşları alay alay.. Buruşuk bir deriyi andırır titreyen su, İner merdivenlerden ilk vapurun yolcusu, Uyandırır ihtiyar köprüyü bir tramvay..
Koşma
Sevip sevip yarı ele kaptırmak Kara bahtın bana eski işidir. Ömrümdeki yıllar kadar yar sevdim Her biri bir başkasının eşidir. Canlar verdim her birinin yoluna, Hepsi girdi bir yiğidin koluna, Bülbül bile kondu bir gül dalına, Boşta gezen bizim gönül kuşudur. Baktığım yok üzüntüye, sevince. Feryat etmem yar başından savınca, Benim gibi sevmelidir sevince: Ne göz görür, ne kulağım işitir. Kara saçım dik başımda kar oldu, Ak saçımla yar sevmesi ar oldu, Bana vuran eller değil, yar oldu, Bu dert benim dertlerimin başıdır. Kimi aşık dileğine ulaşır, Sevdiğiyle cümbüş eder, gülüşür, Kimi benim gibi garip dolaşır, Asıl aşık kam almıyan kişidir.
Hey bir zaman bakıp bakıp Seyrine doyamadığım! Şimdi gurbette bırakıp Sesini duyamadığım! Evde kapanıp kaldın mı? Seyrana çıkıp güldün mü? Başkalarının oldun mu? 'Benimsin!' diyemediğim! Akıtıp gözüm yaşını Hatırlarım gülüşünü; Kıvırcık saçlı başını Göğsüme koyamadiğım! Dik yamaçların selisin, Sen benden daha delisin, Şimdi kimlerin kulusun? Başını eğemediğim! Nasıl vurgunum bilirdin, Niçin benden yüz çevirdin? Kimlerin koynuna girdin? Öpmeğe kıyamadığım!
Ey gönül, kuşa benzerdin, Kafesler sana dar gelir; Bir yerde durmaz gezerdin, Hapislik sana zor gelir. Ey gönül, acaip huyun, Boğazından geçmez tayın, Acır testindeki suyun; Aklına nazlı yar gelir. Gözlerin uzağa bakar, Kimden ne beklediğin var? Yar semtinden gelen rüzgar 'Seni unuttu! ' der gelir. Bakmazsa senin yüzüne Çok görme elin kızına; Dışarda serbest gezene Hapiste yatan hor gelir. Ayağında gezen itler, Başının üstünden atlar; Hapise düşen yiğitler Yari dışarda kor gelir.
dışarıda mevsim baharmış gezip dolaşanlar varmış günler su gibi akarmış geçmiyor günler geçmiyor. gönülde eski sevdalar gözümde dereler bağlar aynadan hayalin ağlar geçmiyor günler geçmiyor. yanımda yatan yabancı her söz zehir gibi acı bütün dertlerin en gücü geçmiyor günler geçmiyor
Resim