Öyküler Şiirler ve Oyun

Sabahattin Ali
Sensin, Kalbim değildir, Böyle göğsüme vuran.
Kıyamadığım
Hey bir zaman bakıp bakıp Seyrine doyamadığım! Şimdi gurbette bırakıp Sesini Duymadığım! Evde kapanıp kaldın mı ? Seyrana çıkıp güldün mü? Başkalarının oldun mu? "Benimsin!" diyemediğim! Akıtıp gözüm yaşını Hatırlarım gülüşünü; Kıvırcık saçlı başını Göğsüme koyamadığım! Dik yamaçların selisin, Sen benden daha delisin. Şimdi kimlerin kulusun? Başını eğemediğim! Nasıl vurgunum bilirdin, Niçin benden yüz çevirdin? Kimlerin koynuna girdin? öpmeğe doymadığım!
Sayfa 677 - 4 Eylül 1932, Konya
Reklam
Seneler sürer her günüm, Yalnız gitmekten yorgunum; Zannetme sana dargınım, Ben gene sana vurgunum. Başkalarına gülsem de, Senden uzakta kalsam da, Sevmediğini bilsem de Ben gene sana vurgunum.
Satın alınamayan şeyleri severim ben deniz gibi, gökyüzü gibi, ay ve güneş gibi sevgi gibi...
Göklerde kartal gibiydim. Kanatlarımdan vuruldum; Mor çiçekli dal gibiydim, Bahar vaktinde kırıldım. Yar olmadı bana devir, Her günüm bir başka zehir; Hapishanelerde demir Parmaklıklara sarıldım. Coşkundum pınarlar gibi, Sarhoştum rüzgarlar gibi; İhtiyar çınarlar gibi Bir gün içinde devrildim. Ekmeğim bahtımdan katı, Bahtım düşmanımdan kötü; Böyle kepaze hayatı Sürüklemekten yoruldum. Kimseye soramadığım, Doyunca saramadığım, Görmesem duramadığım Nazlı yarimden ayrıldım.
... Hem biliyor musun aptalca bir laftır: Kalbin olduğu yerde duruyor ve sen onu filana veya falana veriyorsun... Göğsünü yararak o eti oradan çıkarır ve sevgilinin önüne atarsan o zaman kalbini vermiş olursun...
Reklam
28 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.