"Yokluğuma hiç üzülmez misin?"
"Hiç üzülmem."
"Gidersem gözlerin hiç aramaz mı beni?"
"Aramaz."
"Kalbin Özlemez mi beni?"
"Hiç özlemez."
"Gitmemi çok mu istiyorsun?"
"Hemde çok."
"Benim için yazdığın kitabı artık bitirmelisin. Okumayı çok istiyorum. ”
“Son düzlükteyim, bitmesine az kaldı. ”
“Ne kadar az kaldı ? ”
“Sadeee finali kaldı. ”
“Aklında nasıl bir final var?"
“Artık yanımdasın, benimlesin ve bana gitmekten bahsetmiyorsun. Aklımdaki mutlu bir son. ”
“Sence bize mutlu son yakışır mı?”
“Evet, en güzel bize mutlu son yakışır. ”
“Ya ayrılırsak?”
“Seni hiç bırakmam. ”
“Ya beni unutursan?”
“Hiçbir şey seni bana unutturamaz. ”
"Söz mü?"
“Söz veriyorum, Acıbal. Seni hiç unutmayacağım. ”
"Sence bize mutlu son yakışır mı?"Evet," dedi iç çekerek. "En güzel mutlu son bize yakışır."
"Ya ayrılırsak?" Beni tutan kolları gerildi. "Seni hiç bırakmam."
Başımı omzuna doğru eğdim. "Ya beni unutursan?"
Kaşları çatıldı. "Hiçbir şey seni bana unutturamaz.""Söz mü?""Söz veriyorum, Acıbal," dedi yemin eder gibi. "Seni hiç unutmayacağım."