Çocuğuyla Nitelikli Zaman Geçirmek İsteyen Annelere Rehber Kitap

Oyuncu Anne

Şermin Yaşar
Allah'ım;ağaçları,taşları,gökyüzünü,kuşları,dünyayı çocukların oyuncağı yap ama hiçbir çocuğu dünyanın oyuncağı yapma.
Haydi kalk! Serçeler ve çocuklar acıkmış. Hayat çoktan başlamış. Yapacak çok işimiz var.
Reklam
Tuhafiye yahu adı üstünde, bin çeşit tuhaf eşya bulabilirsin...
Bir dua;
“Allahım, ağaçları, taşları, gökyüzünü, kuşları, dünyayı çocukların oyuncağı yap ama hiçbir çocuğu dünyanın oyuncağı yapma.”
Sayfa 127 - Elma YayınlarıKitabı okudu
Kitap okumak öğretilebilir bir davranıştır.
Çocuklar uyuduktan sonra bir masal da kendine anlat. Çünkü her anne,aslında bir kahramandır ve mutlu sonu hak eder.
Sayfa 63 - Elma YayıneviKitabı okudu
Reklam
Çocuklar büyürken evi düzenli tutmaya çalışmak, kar hala yağıyorken kapının önünü süpürmeye benzermiş.
Çocukluk aslında başlı başına bir hazinedir.
...insan en çok hastayken istiyor annesini yanında.
Sayfa 106 - Elma YayıneviKitabı okudu
İki kaşını oynatarak dünyanın mesajını verebilen insana "anne" denir.
Sayfa 48 - Elma YayıneviKitabı okudu
Reklam
- Neren ağrıyor? - Karnım... - Uzun zamandır karnım ağrımıyor, hadi karın ağrını bana sat... - Üç lira. - Al parayı, ver karın ağrını.
Sayfa 107Kitabı okudu
Çocuklardan öğreneceğimiz şeyler de var
Yarını düşünmüyorlar: "Bu şeker de yarına kalsın, bunu da yarın yerim" yok. Hepsi bir kerede bitecek. Bütün oyunlar o gün oynanacak, bir yere gidilecekse o gün gidilecek. Doğru! Belki yarın diye bir şey yok. Çocuklar "an"ı yaşıyorlar, haberimiz yok.
Sayfa 146Kitabı okudu
Sizin haberiniz yok çocuklar. Birlikte geçirdiğimiz bütün zamanları kaynatıp rengarek reçel kavanozları gibi, kalbimin raflarına diziyorum. Bir gün gittiğinizde açıp koklamak ve geçen zamanın tadına bakmak için...
Çocuklar uyuduktan sonra bir masal da kendine anlat. Çünkü her anne, aslında bir kahramandır ve mutlu sonu hak eder.
Bembeyaz bir çarşaftır çocukluk. Yaşanan her anı, üzerine renkli bir nakış gibi ince ince işlenir. Büyüdüğümüzde zaman zaman serin rüzgarlar o çarşafı dalgalandırır ve kendimizi; bir geçmişi, bir çocukluğu büyülü gözlerle izlerken buluruz.