Duygularımızdan korktuğumuz için onları uzaklaştırmaya çalışırız. Ama onlar uzaklara gitmezler, sadece geçici olarak saklanırlar. Hatta, yeniden ortaya çıktıklarında, daha güçlü olurlar.
Nasıl başa çıkacağından emin olmadığın zorlu bir durumla karşılaştığında, karmaşa, hayal kırıklığı ve acı içinde kaybolmak olandır. Seçenekler arasında kararsız kalabilir ve hangi yolu seçersen ne olacağını tahmin etmeye çalışabilirsin. Seçimine ilişkin insanlar ne düşüneceği ya da ne diyeceği üzerine ikinci bir tahminde bulunabilirsin. Utandığın ya da üzüldüğün bir sonuç için endişelenerek bolca zaman geçirmiş olabilirsin.
Küçük çocuklar olarak genellikle bize yöneltilen iletilere sorgulamadan inanırız. Genç bir yetişkin olarak ise tüm bu iletilere dikkatlice bakma ve hangilerinin sağlıklı bir özsaygı geliştirmenize katkı sağlayıp sağlamadığına karar verme yeteneğine sahipsiniz. Size iyi hizmet etmeyecek tüm iletileri aklınızdan çıkarma gücünüz vardır.
İdeal olarak, bize tümüyle sağlıklı iletiler gönderen tümüyle sağlıklı kişilerce yetiştirilirz. Ancak gerçekte, kendilerince en iyisini yaptıklarını düşünen fakat mükemmel olmayan ve sağlıklı sevgi ile olumlu ileti verme yeteneği bulunmayan insanlar tarafından yetiştirmekteyiz.
Kendiniz hakkında nasıl hissettiğiniz, kısmen beyninizin fiziksel yapısı ile ilişkilidir. Tıpkı boyunuz ve saç renginiz gibi beyin kimyasallarının miktarı, etkinlikleri ve beyninizin farklı bölgelerin çalışma şekli de atalarınızdan miras kalan unsurlardır.