Ebu Hanife halktan ihtiyar bir kadının kendisine sorduğu beş sorudan üçü için "bilmiyorum" diyor. Kadın, her dini, ilmi, tarihi, fıkhi, felsefi, tabii, tıbbi ve özel sorusunu mahallenin yarım hocasına sorup cevabını cebinde bulmaya alışık olduğundan ve hoca ömründe "bilmiyorum" demediği için bu duruma hayret eder ve şöyle der: "Ey bilgin imam! Sen beytülmalden camide oturup "bilmiyorum" demek için mi para alıyorsun?" İmam şöyle cevap verir: "Hayır bacı! Beytülmalden bana verdikleri bu para, bildiklerim içindir. Eğer senin deyişinle bilmediklerim için bana para vermek isteselerdi, dünyanın bütün serveti bile buna kifayet edemezdi."
Büyük bir inkılapçıdır; soyluluğa, baskıya, zorbalığa, adam kayırmacılığa, yoksulluğa ve imtiyaza karşıdır!
Phroudhon'dan daha iyi konuşan bir kimse. Hedef şudur:
"BU HALK UYANSIN VE DİNİN, ONLARA YUTTURULAN VE ÇIKAR İÇİN ARAÇSALLAŞTIRILAN BİR ŞEY OLMADIĞINI BİLSİN!" Ayrıca hayatin da onların yaşadığı hayat olmadığını bilsin. Ebuzer'in şu mesajını halka ulaştıralım:
"Evinde yiyecek ekmeği bulunmadığı halde insanlar üzerine yalınkılıç yürümeyen kişiye hayret ederim."