Kürt halkına vahşice kırımlar, kıyımlar uygulanırken Türk, Kürt halkları gereksiz yere birbirlerine düşman edilip kırdırılırken siz neredeydiniz? Ne yapıyordunuz?
Vedat Türkali, Türkiyenin önemli aydınlarından biridir. Açıkçası önceden kulak aşinalığı olsa da kendisini hiç okuma fırsatı bulamamıştım. kitabı almamda da kitabın ismi rol oynadı. Kitap, gazetelere yazdığı yazılardan oluşuyor. Kolay anlaşılabilen bir üslûb ile yazılmış. Fakat bazı yerlerde insan anlattığı konudan kopabiliyor.
İçerik olarak ise birkaç konuda aynı fikirleri paylaşmasam da genel olarak yazılarıni beğendim. Fakat ben yazılardan çok yazarın - çoğu yazarda olmayan- empati yeteneğine hayran kaldım. “Evet, ben Türk olabilirim ama bu demek değil ki haklı haksız farketmeksizin ben onları savunacağım” diyor adeta. “Bakın beyler bir de şöyle bakın bu konuya, onların da haklı tarafları az değil. Her şeyden önce onlar bizim kardeşimiz, kaç yüz yıldır onlarla aynı toprağı paylaşıyoruz, aynı din uğruna, aynı değerler uğruna omuz omuza savastigimiz az değildir” diyor. Yazmıyordu bu cümleler sayfalarında ama ben DUYDUM onu.
Kitabın başında ve ortasında Kürt halkını anlamaya çalışıyor dedim. Sonunda ise hakikaten anlamış bu adam. Sırf popülizm uğruna, marjinalizm uğruna yapmıyor dedim.
Ben beğendim umarım siz de beğenirsiniz. İyi okumalar.
Bugün sorumlu yerleri ellerinde tutanlarca Türk Devleti adına insanlık suçu işlenmektedir. Bizler kendimizi, ulusumuzun tarihine, insanımızın onuruna sürülmek istenen bu lekeye karşı direnmekle yükümlü saymaktayız.