Özgürlük Üzerine Bir Deneme

Herbert Marcuse

Özgürlük Üzerine Bir Deneme Sözleri ve Alıntıları

Özgürlük Üzerine Bir Deneme sözleri ve alıntılarını, Özgürlük Üzerine Bir Deneme kitap alıntılarını, Özgürlük Üzerine Bir Deneme en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İçerisinde yaşamak istemediğimiz bir ikiyüzlülük ve sinir dünyası yarattılar!
(... )bizim bütün tartışmamız devrimin sadece varolan toplum içerisinde harekete geçen baskıcı olmayan güçler tarafından gerçekleştirildiğinde özgürleştirici olabileceği üzerinde temellendirilmiştir. önerme bir ümitten daha fazla, ve daha az, bir şey değildir. bu ümidin gerçekleşmesinden önce, yargılayabilecek olan aslında sadece bireydir., kendi bilinçleri ve vicdanlarından başka meşrulukları olmayan bireyler. fakat bu bireyler kendilerine özgü belirsiz tercih ve çıkarlara sahip olan özel kişilerden fazla ve farklıdırlar. onların yargı gücü bağımsız düşünce ve bilgiye, toplumlarının ussal bir çözümleme ve değerlendirmesine dayandığı sürece öznelliklerini aşar. böyle bir usallık yeteneğine sahip bireyler çoğunluğunun varlığı demokratik kuramın dayandığı varsayımdır. eğer yerleşik çoğunluk böyle bireylerden oluşmuyor ise egemen bir halk gibi düşünemez, karar veremez ve hareket edemez.(...)
Reklam
İyi niyetli birçok insa­nın kafasını kurcalayan sorunun, “Özgür bir toplumda insanlar ne yapacaklar?” sorusunun bir yanıtı vardır. Bu soruya, bence, meselenin tam kalbine isabet eden yanıt, zenci bir kız tarafından verildi. Şöyle söyledi: “Hayatı­mızda ilk kez, ne yapacağımız hakkında düşünmek için özgür olacağız.”
Tüketici ekonomisi ve şirket kapitalizminin politika­sı insanı meta biçimine saldırganca ve libidinal olarak bağlayan ikinci bir insan doğası yarattılar. Sahip olma, tüketme, küçük aletleri, aygıtları, araçları, makineleri kullanma ve sürekli yenileme ihtiyacı halka sunulmuş ve kabul ettirilmiştir; çünkü bu malları kendini yok etmek pahasına bile olsa kullanmak, biraz önce tanımladığımız anlamda, “biyolojik” bir ihtiyaç haline gelmiştir. Bu ikin­ci doğa, insanın her zaman yoğun bir şekilde malla dolu bir pazara olan bağımlılığını bozacak ve belki de orta­dan kaldıracak herhangi bir değişikliğe engel olacaktır; bu bağın yok olması, insanın bir tüketici olarak satın alarak ve satarak kendini tüketişinin ortadan kalkması demektir. Demek ki, bu sistem tarafından üretilen ih­tiyaçlar dengeleyici ve muhafazakâr ihtiyaçlardır: karşı­devrim içgüdüsel yapıya sıkıca bağlanmış durumdadır.
Bu toplum boğucu bir bollukta mal ürettiği ve kur­banlarını her yerde yaşam ihtiyaçlarından yoksun bıra­kırken bu malları ahlaksızca sergilediği için müstehcen­dir; kendi saldırganlık alanındaki kıt gıda maddelerini yakar ve zehirlerken, kendini ve çöp tenekelerini dol­durduğu için müstehcendir; politikacılarının ve eğlen­diricilerinin sözcüklerinde ve gülümsemelerinde müs­tehcendir; dualarında, cehaletinde ve besleme entelek­tüellerinin bilgeliğinde müstehcendir.
Reklam
Korkarım sonumuz yakın mesafe..
...içinde yaşamak istemediğimiz bir ikiyüzlülük ve sinir dünyası yarattılar..
Sayfa 19 - ePub, "Sosyalizm İçin Biyolojik Bir Temel" başlığından..Kitabı okudu
Müstehcenlik, Düzenin sözel cephaneliği içerisinde­ki ahlaki bir kavramdır. Düzen bu kavramı kendi ahla­kının ifadelerine değil de, diğerlerininkine uygulayarak kötüye kullanır. Müstehcen olan cinsel organının çevre­sindeki kılları sergileyen çıplak bir kadının resmi değil, saldırı savaşında kazandığı madalyaları sergileyen tam giyimli bir generalin resmidir; müstehcen olan Hippile­rin ritüelleri değil, yüksek mevkideki Kilise yetkilileri­nin savaşın barış için gerekli olduğunu ilan etmeleridir.
Yerkürenin büyük alanlarını cehenneme çeviren bir sistemin devamını sağlayan mal ve servislerin üretiminde fiziksel enerjinin yerini giderek artan bir şekilde zihinsel enerji alıyor olsa, bu durumda çalışmak daha mı az yorucu olacaktır?
Sayfa 23
Reklam
Pazar her zaman toplumun sınıf yapısını koruyan bir sömürü ve bu nedenle de tahakküm pazarıdır.
Sayfa 21 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Eski lüksler temel ihtiyaçlar haline geldiler; şirket kapitalizmi altında rekabetçi iş yaşamını yeni yaratılmış ihtiyaç ve doyumlara yönelten normal bir gelişmedir bu. Her tür mal ve hizmetlerin muhte­şem verimi imgelemi meta biçimine sınırlayıp çarpıtır­ken kışkırtır. Kapitalist üretim, insan varoluşu üzerin­deki egemenliğini bu yolla genişletir. Fakat, tam da bu meta formunun yayılması sayesinde, düzeni besleyen baskıcı toplumsal ahlaki değerler zayıflatılıyor. Bir yan­da dünyanın teknolojik dönüşümünün özgürleştirici olanakları, kolay ve özgür yaşam, diğer yanda yaşam mücadelesinin yoğunlaşması arasındaki açık çelişki halk arasında yaygın bir saldırganlık yaratır ve bu yay­gın saldırganlık sözde ulusal düşmandan nefret etmeye ve savaşmaya yönlendirilmedikçe uygun herhangi bir hedefe isabet eder: siyah veya beyaz, yerli veya yabancı, Yahudi veya Hıristiyan, zengin veya yoksul. Bu dene­yimleri sakatlanmış, yanlış bilinçleri ve yanlış ihtiyaçla­rı olanların öfkesidir, baskının kurbanlarının yaşamları baskıcı topluma bağımlıdır ve alternatifleri bastırırlar. Bunların zorbalıkları Egemen güçlerin zorbalığıdır ve hedef olarak da, doğru ya da yanlış, farklı görünen ve bir alternatifi andıran figürleri alır.
Toplumsal zorunluluklar arasında seçim yapmak özgürlük gibi görünür.
Şirket kapitalizminin küresel hâkimiyetine karşı giderek artan muhalefet, bu hâkimiyetin sürmesini sağlayan güçler tarafından karşılanmaktadır; onun dört kıtadaki ekonomik ve askeri egemenliği, yeni sömürgeci imparatorluğu ve en önemlisi, nüfusun büyük bir çoğunluğunu karşı konulamaz üretkenliğine ve gücüne maruz bırakmadaki sarsılmaz yeteneği.
Sayfa 9 - Ayrıntı Yayınları. (Çev. Soner Soysal). 2013: İstanbulKitabı okudu
Bu estetik evren içerisinde haz ve doyum esas yerlerini acı ve ölümün yanında bulurlar.
Sayfa 49 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
182 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.