Özgürlükle Ölümün Öpüştüğü An

Leyla Serpil

Puan

910 üzerinden
1 Kişi · 1 İnceleme
200 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Gökkuşağının Tüm Renkleri
“İnanılmaz güzellikte bir Ankara sonbaharı. Gökyüzü grinin en koyu tonlarında bulutlarla yüklü, ağlamaya yazgılı ama direnen bir çocuk gibi. Arada bir parıldayıp sonra hemen yitiveren güneş ışınları bu direncin belirtisi. Esintiye uyarak dallarında ışıltılı yansımalarla kıpırdanan yapraklardan sıkı tutunamayanlar nazlı salıntılarla havada uçuşuyor ve istemeyerek toprağın üzerindeki sapsarı kümede yer alıyorlar. Kavakların üst dalları tümüyle yapraksız artık. Tek tük kalmış iğdeleri gagalamaktan çok hoşlandıklarını düşünüyorum. Ama bahçenin başıboş kedileri yüzünden dirlikleri yok. Bir kuş yakalayıp mideye indirmenin tüylerini ürperten hazzı uğruna ve gözlerine kestirdileri kuşun peşinden, hiç düşünmeden, iğde ağacının en uç dallarına kadar tırmanıyorlar. Bir türlü anlamıyorlar ki ‘KUŞLAR SONSUZA DEK UÇABİLİRLER.’ Sonunda düş kırıklığı içinde, bulundukları yerden aşağıya doğru ürküntülü bakışlar atarak iniş için çözüm arıyorlar. Ve benim önce umarsız sonra şaşkın bakışlarım arasında, bir yolunu bulup geldikleri gibi geri dönüyorlar. Küçük patileri toprağa değdiğinde hoş bir güven duygusu yüreğimi yalayıp geçiyor. Bu hüzünlü ama doyumsuz güzelliklere dalıp kalıyorum bir süre. Neden bilmem aklıma Uğur düşüyor. O şimdi Orta Anadolu’nun bir köyünün ilkokulunda resim öğretmeni. Neşeli cıvıltılarla sınıfı dolduran köy çocuklarının ak kağıtlara çizdikleri kuşları, böcekleri, ağaçları, çiçekleri gökkuşağının tüm renklerine boyatıp onları doğanın gizemli yolculuklarına UĞUR’luyor. Yolları açık olsun.” (1998)
Özgürlükle Ölümün Öpüştüğü An
Özgürlükle Ölümün Öpüştüğü AnLeyla Serpil · Bilgi Yayınevi · 20062 okunma
Resim