Erich From, Özgürlükten Kaçış kitabında faşizm ve nazizm üzerinden özgürlük kavramını açıklamaya çalışıyor ve temelde şu soruyu soruyor:
"Doğuştan gelen bir özgürlük isteğinden başka, güdüsel bir boyun eğme isteği de olamaz mı? Eğer bu istek yoksa, bugün birçok kişinin gösterdiği, lidere hayranlık olgusunu nasıl açıklayacağız?"
Fromm, özgürlüğün bir ruhbilimsel (psikolojik) sorun olup olmadığını tartıştığı kısa giriş bölümünden sonra birey ve özgürlük kavramlarını ortaya çıkışlarından alıp çağdaş döneme kadar getirerek inceliyor.
İnsanın bir yandan özgürlüğü isterken diğer yandan ondan kaçışını çarpıcı örneklerle gösterdikten sonra buna sebep olan "Kaçış Mekanizmaları"nı da yine harika bir şekilde, örneklendirerek açıklıyor.
Nazizmin psikolojisine de ayrı bir bölümde değinerek, Almanya'da toplumun Naziler'e karşı nasıl bu kadar kolay boyun eğdiği ve hatta destekçisi hâline geldiğini sorguluyor.
Kitaptaki en çarpıcı iddialardan birisi ise çağdaş demokratik düzende de bireyin özgürlüğünün büyük ölçüde elinden alındığı görüşüdür. Üstelik Fromm'a göre bu, özgürlük gaspı dışsal etkenler tarafından değil, insanın vicdanına etki ederek gerçekleştirildiği için birey bunun farkına varamamakta, duygu ve düşüncelerini, istemlerini kendisine ait sanmaktadır.
Kısacası kitap hem geçmişte hem de günümüzde örneklerini gördüğümüz otoriteye gönüllü boyun eğme davranışlarını anlayabilmek adına faydalı olduğu gibi, aynı zamanda kendimizi özgür sanmamıza rağmen bunun ne ölçüde bir özgürlük olduğunu sorgulamamıza yardımcı oluyor.