Antagonist ideolojiler tarafından sürekli hedef tahtasına konan dahi bir filozofun söylemlerini okuyoruz. Aslında Foucault'a getirilen eleştirileri kendi tarafından yanıt verildiği bir kitap olarak görebiliriz. Özne-İktidar, tarih arkeolojisi, diyagonal fikirlerle felsefeye gönül vermiş herkesi silkeliyor. İktidarın olduğu yerde özgürlük, özgürlüğün olduğu yerde muhakkak iktidar vardır. Bunun kaybolduğu düzleme tahakküm diyoruz. İktidar sadece yönetmek değil, ilişkilerin bütünündeki stratejik ilişkilenmedir. İnsanı siyasi bir özne almak yetmiyor, biçimlendirilmiş değildir özne, aynı zamanda diğerlerine de etki eden bir iktidar uzantısıdır. Böyle tersinir etkilerin olduğu bir dünyada Foucault, bunun anatomisini sunuyor.