- " (...) “Gerçek bu, ama hakikat başka!" derken gerçeklik ile hakikat arasındaki farka ve muhtemelen de ikincinin birinciye üstünlüğüne işaret etmiş oluruz...”
- " (...) Hakikatin asıl tecelligâhı bizleriz, biz özneler!
Hakikat tezahüründe bize ihtiyaç duyar.
Parlarsa hakikat aramızdan parlar, aramızdan ve arayışımızdan..."
Hakikat kaygısının çekilmediği bir çağda öznenin özneliğinin ya da insanın insanlığının peyderpey buharlaştığına şahit oluyoruz demektir. Hakikatsizleşmek kendisizleşmektir bu anlamda. Hakikatin asıl tecelligahı bizleriz, biz özneler! Hakikat tezahüründe bize ihtiyaç duyar. Parlarsa hakikat aramızdan parlar, aramızdan ve arayışımızdan. Özne ara-yan'dır, öznellik ara-ma'nın tam da ortamıdır. Ara-mak, hakikatin ara-lanmasına, ara-lanıp parlamasına vesiledir.
Sarraf parayı eline alır onu inceler otantik olup olmadığını söyler otantikse alır değilse atar. Tıpkı bunun gibi, kişide bu kendilik tekniğinde düşüncelerinin niteliğini araştırmalı ve onların nereden (tanrıdan mı, şeytandan mı) geldiğini bulmaya çalışmalıdır.