Birlik olun, tefrikaya düşmeyin. Hatırlarsan, Paris'te takva örneği bir hocamız şöyle buyurmuştu: En kötü Müslüman kardeşimiz, kafirden daha yakındır bize!..
Burada ramazan oldu mu, herkes bir Kur'an okuma, hatim indirme yarışına girer. Kim çok okursa, çok sevap alacağını sanır. Yarın bu Kur'an'ın Kıyamet'te, ''beni niçin anlamadınız, beni niçin hayatınıza tatbik etmediniz?'' diye Müslümanların ve özellikle onu okuyup öğrenmek istemeyenlerin hasmı olacağını hiç ama hiç düşünmezler.
(...) biz Pakialılar, Peygamberin ve ilk dört halifenin devlet yönetimlerine uyguladıkları Kur'an'ı, kızlarımızın çeyizlerinin ilk maddesi ve bir şairimizin de dediği gibi mezarlıklarda okunmaya mahkum ettik.İşte bu mahkumu, ramazanlarda anlamamak kaydı şartıyla okur dururuz.
20. yüzyılın başlarından itibaren İslâm dünyasında yer alan "ulusçuluk hareketleri" neticesinde, Müslüman toplumlar, bizzat kendilerini idare eden ve isimleri Müslüman olan mütegallibe tarafından sömürülmüşlerdir.
İnsana, layık olduğu şeref ve haysiyeti vermeyen zihniyet, dilerse, sosyoloji tezlerinden piramitler oluştursunlar, vahyin verdiği değeri esirgerseniz insandan, insan hiçbir zaman insanlığını bulamaz.
— Affedersiniz efendim, Müslüman mısınız? Sakallı küplere binmişti:
— Ulan sakalımı görmüyor musun? Bana Hacı Tiano Ahmed derler, tabi Müslümanım! dedi. Prof. Miyahara,
— Nereye böyle hacı efendi? diye sordu. Hacı,
— Bankaya para yatırmaya gidiyorum, bu sıra iyi faiz veriyorlar! dedi. Bunun üzerine profesör,
— Dininizde faiz haram değil mi? diye sorunca, hacı, sinirli bir şekilde sakalını karıştırarak,
— Orayı karıştırma, içim temiz! Hem bu devirde... dedi.
Profesör sustu.
Plajın kapısında, bikini ile duran bir kadın vardı; ona da sormak istiyordu bazı şeyler... Çekinerek kadına yaklaştı ve şöyle dedi:
— Sizi rahatsız ediyorum efendim. Bendeniz Yokohama Üniversitesi dinler tarihi profesörü Akiko Miyahara; bir konuda anket yapıyorum; size de bazı sorular sorabilir miyim? Yabancılara karşı aşağılık duygusu içinde yanıp tutuşan kadın,
— Tabi Mösyö niçin olmasın! dedi. Profesör sordu:
— Bir dine inanıyor musunuz? Kadın,
— Evet, Müslümanım! dedi. Profesör,
— İslâm dini böyle soyunup vücud teşhir etmeyi kabul ediyor mu? Bu soruyu beklemeyen kadın,
— Bu dedikleriniz gerici düşünceler, benim içim temiz.
Mühim olan iç temizliğidir; namaz, örtünme, v.s. mühim değil! dedi.
Profesör sustu.