Martıları Seven Adam ‘ı uyku tutmamış, yatağında dönüp duruyordu. Çünkü onu martılardan daha mutlu eden tek bir şey vardı, o da Fransız Teğmenin Kadını Patrice’ydı ve onu düşlerken gözüne uyku girmiyordu. Hava aydınlanırken
Okumam gereken kitapların sayısı hızla artarken, arada dönüp eski okuduklarımı tekrar okumaya da vakit ayırıyorum. Bu kitap da eski bir dost benim için.
Gogol, Palto adlı hikayesini 1842 yılında Çarlık Rusya döneminde yazmıştır. Silik ama çalışkan dokuzuncu sınıf memur Akaki Akakiyeviç'in hikâyesinin anlatıldığı bu öykü, o zamanın şatafatını anlatan süslü cümlelerle bezenmiş hikayelerden çok farklı, sade ve gerçekçi bir dille yazıldığı için o dönemin Rusya’sında çok eleştirilmiştir. Fakat her değişimin sancılı bir başlangıcı olduğu gibi güzel sonuçları da vardır. Bu hikayeden bir çok yazar etkilenmiş, ve öğrenmiştir. Dostoyevski’nin meşhur “Hepimiz Gogol’un Palto'sundan çıktık.” lafı da buna güzel bir örnektir. Özetle okuyacağınız bu kısa öykü Rus ve dünya edebiyatında çok önemli bir yere sahiptir, ve muhakkak okunması gereken eserlerden biridir. Keyifli okumalar dilerim.
Depremden bir gün sonra... Annem ve babam evden eşyalarımızı almaya gitmişti. Yatağımın yanındaki sehpada duran kitabımı almasını istemiştim. Önceden kitabın yarısını okumuştum. Diğer yarısını bir çırpıda bitirdim. Dışarda ambulans sesleri, içerde ağlaşmalar, sitem ve daha ağırlıklı şikayet dolu söylemler, çocukların ağlayışları, anaların umutsuz bakışları, babaların telefon başında bir umut bekleyişi ve elimde
Palto ... Ne anladım biliyor musunuz bu hayatın birilerinin kalbini kıracak kadar uzun, birilerini üzecek kadar önemli olmadığını... dertlerimizin aslında o kadar dert edilecek şeyler olmadığını... Sonra kitabı masanın üstüne bıraktım ve dışarıda köyümüze gidecek olan arabaya bindim. Sonra tekrardan düşüncelere daldım. Bu hayattan sessizce göçenleri düşündüm...
Öhöm, öhöm. Merhaba! Ben son birkaç yıldır ağlama yetimi kaybetmiş olsam da -hayatım kitaplardan daha acı olduğundandır🚬- şimdi bahsedeceğim kitaplar bana Sago'lu şarkı açtırıp duvarın desenlerini izlettirdi. Şunu da söylemeden geçemeyeceğim sayın
Straylights'nin kaleminden çıkan Necmi'nin İstanbul Gezisi, daha okumadım ama en
Palto soğuk bir günde tek solukta okunabilecek ve değer yargılarınızı gözden geçirtebilecek bir hikaye. Bazen üşür insan bense bazen üşümek isterdim mesela.. Sanırım nasıl üşüdüğü de önemli insanın...