Başka zamanlar olağanüstü şeyler yaşamak bile donuk, durgun bir ruhu sarsmaya yetmeyebilir; bir balo salonunun ortasında hiçbir şeyi umursamadan, hiçbir şeyden etkilenmeden oturmayı sürdürebilir insan. Çünkü kederin ve mutluluğun kaynağı kişinin kendi içindedir.
(...) küçük şeylerden çok etkilenirim; bir şapkanın kenarında uçuşan bir peçe, çözülen bir tutam saç, kahkahayla kapanan bir çift göz yeter içimi sarsmaya. O gün, ah o gün!