Devlet-i Âliye, son anlarını yaşamaktadır. Kaybettiği topraklarını yeniden kazanma umuduyla yeni, fakat son savaşına girer. Devletin elinde bilinen bütün silahlardan çok daha kuvvetli bir güç vardır: Cihad-ı mukaddes. Bu güç kendisine yeni müttefikler kazanmasını da sağlamıştır, ancak İslam coğrafyası üzerinde oyun içinde oyun oynanmaktadır. Avrupa’nın malum güçleri planlarını çoktan hazırlamışlardır. Osmanlı Devleti, yapyalnız bırakılmış, dağılmış; sadece ümidini ve onurunu yitirmemiştir.
Bu kitap; vefasızlığı, ihaneti, en kârlı emellere en kanlı yollardan geçildiğini belgelerle gözler önüne sermesi bakımından önem taşımaktadır. Eser, Alman Kaiseri’nden Osmanlı padişahına; Enver Paşa’dan Mustafa Kemal Paşa’ya kadar farklı kişi ve kurumların Panislamist faaliyetlerine yer veriyor. Günümüzde bazı coğrafyalarda özellikle kurgulanmak istenen senaryoları anlamak için yakın geçmişimizdeki Pan-İslamizm tecrübesinin mutlaka bilinmesi gerekiyor. Faydalı olması temennisiyle…