Çocuk kitaplarının, sadece çocuklar için olmadığını gösteren kitaplardan biri daha.
Küçükken belki birçok kişi gibi ben de ''Türkiye'nin borcu varsa, ekonomisi kötüyse neden para basmıyor?'' diye düşünmüştüm. (Ekonomimiz çok iyi diyeceğimiz hiçbir zaman olmadı ve olmayacak galiba :D ) Kitabın bu soruyu cevapladığı söylenebilir ama bence çıkarılacak mesajlar daha derin. Şöyle ki:
Bu dünya hep mücadele edeceğimiz, geçim sıkıntısı ve gelecek kaygıları yaşadığımız bir yer olmasaydı nasıl olurdu? Cenneti bu dünyada yaşasaydık yani. Kulağa hoş geliyor ama değil, zira herkesin zengin olması parayı değersiz kılar, herkesin her zaman mutlu olması mutluluğu, her şeyi bilmek bilgiyi.. Liste uzatılabilir.
Kitapta bu durumun yaşanmasının ardından her şey ilk haline dönmeye başlıyor, insanlık tarihinin ulaşabildiğimiz en dip noktasına, avcı-toplayıcı ya da tarımı yeni öğrenen topluma. Olay örgüsünün bu şekilde devam etmesi, kavga gürültüsü bir türlü bitmeyen güçlerin sonunu anlatan şu sözü aklıma getirdi:
“3. Dünya Savaşı’nda hangi silahların kullanılacağını bilmiyorum ama 4. Dünya Savaşı’nda taş ve sopalar olacağını biliyorum”