Neden Dünyayı Hırsızlar ve Dolandırıcılar Yönetiyor ve Onlardan Nasıl Geri Alırız

Paravatan

Oliver Bullough

Paravatan Sözleri ve Alıntıları

Paravatan sözleri ve alıntılarını, Paravatan kitap alıntılarını, Paravatan en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dünyanın her yerinde yolsuzluk yapan devlet yetkilile­ri halka ait paraları çaldılar, yurtdışında zulaladılar ve sırtlarını döndükleri ülkeleri hızla batarken onlar çaldıkları paralarla akıl­ dışı bir lüks içinde yaşadılar.
...kanunlar bir ülkenin sınırlarından öteye geçemezken para istediği yere akabiliyorsa, paranın sahipleri daima o kanunları koyanlardan bir adım önde olurlar.
Reklam
“Gelişmekte olan ve demokratik olmayan ülkelerdeki oligarklar için servetlerini gizlemek çok kolay. Çaldıklarını gizlemek bu kadar kolayken, eylemlerini denetleyen bir kurum da olmadığı için, ülkelerini soyup soğana çevirmenin önünde hiçbir engel kalmıyor.”
Aramızda en aklı başında olanların, süper zenginlerin neler yap- tığıyla hiç ilgilenmeyişine şaşmamak gerek. Beyaz tavşanın peşine takılıp deliğe girdiğinizde, tünel birdenbire ayaklarınızın altın- dan kayboluyor ve çok derin bir kuyuya düşmeye başlıyorsunuz.
Eğer kanunlar bir ülkenin sınırlarından öteye geçemezken para istediği yere akabiliyorsa, paranın sahipleri daima o kanunları koyanlardan bir adım önde olurlar.
Sayfa 58
Hayatta en son istedikleri şey adalet. Kanunlar sadece kendilerine yarayacak şekilde işlesin istiyorlar.
Sayfa 82
Reklam
Nitekim Hindistan’ı, Afrika’yı ve Kuzey Amerika’yı fetheden İngiliz devleti değil, Londra şirketleriydi. Kıtaları birbirine bağlayan demiryollarını ve buharlı gemileri finanse eden, bu yollarda seyahat eden ticaret mallarını sigortalayan da bu şirketlerdi.
"Bir insanın ne kadar çok şeye ihtiyacı olabilir? Dehşet. Midem bulanıyor."
İngiliz gençleri, Nero and the Gladiators veya B. Bumble and the Stingers gibi müzisyenleri de radyodan dinleyebilmek istiyorlardı ve BBC'nin bu konuda- ki isteksizliği onları öfkelendiriyordu. Tam bu noktada girişim- ci zekaya sahip gemi sahipleri devreye girdiler. Gemilerini radyo İstasyonuna dönüştürerek Britanya'nın karasularının tam dışı- na demirlediler ve Birleşik Krallık'a pop müzik yayını yapmaya başladılar. Bu deniz radyocularına çoğunlukla korsanlar deniyordu ama onlara takılan bir isim daha vardı: offshore. Korsanlar kadar eğ- lenceli bir tınısı olmasa da, duruma daha uygun bir tanımdı. Bri- tanya ka rasularının hemen dışından yayın yaptıkları için Britanya yasalarını ihlal etmiş sayılmıyorlardı. Bu offshore radyo İstasyon- ları, en az yasal radyo İstasyonları kadar somut ve gerçektiler; radyonuzun kanalları arasında dolaşırken onları kolaylıkla bula- biliyordunuz ama yasal olarak var olmadıkları için onlarla başa çıkmak da çok zordu. Yasal olarak yokken fiziksel olarak var olmayı tanımlayan "offshore" terimi, farklı bağlamlarda da kendine kullanım alanı buldu ve kısa sürede finans çevrelerinde de. duyulmaya başladı.
Eskiden bir devlet çalışanı ülkesini soymaya kalktığında, çal- dığı parayla yapabileceklerinin bir sınırı vardı. Kendine yeni bir araba alır, gösterişli bir ev yaptırır veya eşine dostuna para dağı- tırdı. Yapabilecekleri aşağı yukarı bu kadarla sınırlıydı. Yerel ekonomi sonsuz miktarlarda parayı özümseyecek büyüklükte ol- madığı için, bir
Reklam
Temelinde insanların birbirine duyduğu güven olmayan bir toplumda, güçlü bir ekonomi veya sağlıklı bir demokrasi inşa etmek imkansızdır. Güvenin yokluğunda çok daha karanlık ve açgözlü bir şey hüküm sürmeye başlar.
Sayfa 149Kitabı okudu
Ben bu yeni dünyaya Paravatan diyorum: Malta pasaportları, İngiliz basın yoluyla hakaret yasaları, Amerikan yasalarının ko- ruduğu özel hayatlar, Panamalı paravan şirketler, Jersey trust'ları, Liechtenstein vakıfları, hepsi bir araya gelip tek tek sahip olduk- ları alandan çok daha fazlasını kaplayan sanal bir dünya oluşturu- yorlar. Paravatan'da, buranın vatandaşı olmaya parası yetenlerin herhangi bir zamanda işlerine en çok hangi yasalar geliyorsa onlar geçerli. Eğer bir ülkenin yasalarında Paravatanlıların canını sıka- cak bir değişiklik yapıldıysa, çok daha cömert yasaları olan başka bir ülkeye geçiveriyorlar. Bir ülkenin yasalarında Pa ravatanlıların servetlerine servet katmalarını kolaylaştıracak bir gevşeme oldu- ğundaysa malvarlıkları hemen oraya taşınıyor. Sanki haritadaki ulus devletlerin altında uzanan görünmez bir ülke daha var ve Çin, Nijerya, Ukrayna veya Rusya'daki süper zenginler, gizli bir tünelden geçip bütün sınırların yok olduğu bu ülkeye çıkıyorlar. Kendilerini, paralarını, çocuklarını ve mal varlıklarını istedikleri yere taşıyorlar ve hangi ülkenin yasaları daha uygunsa onlara tabi oluyorlar. Onlar bütün yasal düzenlemelerden ve kısıtlamalardan muaf yaşarken, bizler hepsine uymak zorunda kalıyoruz.
Paravatan, deri koltuğuna yayılmış, beyaz kedisini okşayan bir kötü adam tarafından yönetilmiyor. Keşke ardında böyle bir beyin olsaydı, başa çıkması daha kolay olurdu. Gerçek çok daha karmaşık ve sinsi.
Zenginler küresel yaşarlar ; bizim gibiler içinse ülke sınırları geçerlidir.
Sayfa 25
Angola'nın en uzun süre görevde kalan cumhurbaşka- nının kızı, Afrika'nın en zengin kadını haline gelmiştir. Angola ulusu, başarısız devlet olarak tabir edilebilecek bir ülkenin koşul- larında hayatta kalma mücadelesi verirken, cumhurbaşkanının kızı Batı ülkelerinde Hollywood yıldızı gibi gösteriş yapmakla meşguldür. Azerbaycan cumhurbaşkanının kızı film yapımcılığı ve moda dergisi yayımcılığı gibi işler yaparken, ülkenin Olağanüs- tü Haller Bakanı'nın oğulları İse Londra'<la lobi faaliyetleri yü- rütüyorlar. Ekonomileri bu denli çarpıklaşmış ülkelerde, sağlıklı demokrasilerin yaşatılabilmesi veya dürüst siyasi sistemlerin oluş- turulabilmesi elbette ki olanaksızdır. Hatta bu ülkeler, gerektiğin- de kendilerini savunmaktan dahi acizdirler.
234 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.