Paradigmasal Değişimde Kuantum

Sinan Şahin

Paradigmasal Değişimde Kuantum Sözleri ve Alıntıları

Paradigmasal Değişimde Kuantum sözleri ve alıntılarını, Paradigmasal Değişimde Kuantum kitap alıntılarını, Paradigmasal Değişimde Kuantum en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
dünya merkezli evren anlayışı
Dünya merkezli evren anlayışı üzerinden dünya ve gezegenlerin ilk bilimsel haritasını Ptolemy yapmıştır. Nikolas Copernikus, Aristo geleneğinden koparak dünya merkezli evren anlayışı karşısında (1543) Güneş merkezli bir evrenin oluşumundan bahseder. Bu kendisiyle birlikte evrenin oluşumuna ilişkin yeni bir tartışma sürecini başlatır.
Belirsizlik ve olasılık bağlamında insan, doğa ve evren olgularını yeniden ele almaya çalıştığımızda belirleyicilikten öte olasılıkçı, şansa yer veren bir sistem ile karşı karşıya kaldığımızı görürüz. Belli oranda bildiğimiz ve üzerinde kesin yargılara vardığımız şeyler insanlık tarihi boyunca belirginliği anlaşılmış şeylerdir. Ancak onun ötesine adım atmaya çalıştığımızda kendimizi kaotik olasılıkçı bir ortamın içinde buluruz. Doğadaki işleyişlerini bildiğimiz belli başlı düzenlerde dahi çoğu zaman birçok olasılıkla karşılaşılır. Bir bütün olarak evrensel yapıya baktığımızda bizde oluşan sağduyuya göre hiç de düzenli olmayan karışık ama kendi doğası açısından düzensizliğin düzeni diyebileceğimiz bir düzenin işlediğini belirtebiliriz.
Reklam
Aslında yaşamımızı ve tüm doğal olaylarını belirleyen tanrı veyadeterminist bir güç değildir. Olay ve olgulara yön kazandıran belirleyenasıl şey, rastlantı ve olasılıklardır. Akıllı bir varlık olan insan,yaşamını idame edebilmek ve geleceğini güvence altına alabilmek için hep bubelirsizliklerden kurtulma çabası içerisinde olmuştur. Her zaman kesinlikarayan insan bunu çok planlı, programlı ve bilinçli bir şekilde yapmayaçalıştığı halde, kendisini hiçbir zaman tam olarak rastlantı vebelirsizliklerden kurtaramamıştır
İnsan ve Evren
Doğal yapıdaki akışın sürekli olması, hakikatin de sürekli değişim halinde olduğunu göstermektedir. Hakikatteki değişimin bilinçte de değişimi getirmesi kaçınılmazdır. Bu toplumsal gerçekliğin kendisine özgü hakikatlerinin olmadığı- olamayacağı biçiminde anlaşılmamalıdır Bilinç bir anlamda da genel şuurdur. Olguların değişimi kendisiyle birlikte şuurda da değişimi getirecektir. Bu anlamda da evrensel yapıyı içinde yaşadığımız doğayı dolayısıyla kendimizi tam olarak bilme belki de hiçbir zaman gerçekleşmeyecek bir durumdur.
özgürlük bilimi kuantum ve biz
En küçük parçacıkların temel taşlar olabildiği, sistem içerisinde en hayati misyonlar üstlenebildiği ve yine oluşumun bu küçük parçacıkların küçük sistemlerinin paralel tarzdaki ilişki ve uyumu sonucu gerçekleştiği düşüncesi, eski madde ve oluşum mantığının aşılmasında önemli bir yeniliği ifade ederler. Toplumsal ilişkilerin gelişiminde temelinde böyle bir ilişki söz konusudur. Toplumun kendisi böylesi bir bağ ve ilişki yumağını ifade eder. Maddi oluşumda esas ilişkinin düz değil paralel olduğu, ilişkide görülenin yanı sıra göremediğimiz sonsuz sayıda varlığın rol oynadığı başka bir gerçekliğe işaret etmektedir. Küçük, çaptaki tekli ilişki ve sistemler çokluk ve bütünü ifade eden toplumun temel taşlarıdırlar. Toplumsal olguda değişim yaratma mantığı büyükgenel sistemin küçük sistemlerin bir araya gelmesiyle oluşup anlam kazandığı, küçük sistemlerin de ancak bu büyük- genel sistemle var olabileceği gerçekliğine dayanmak durumundadır.
Belirsizlik İlkesi
Belirsizlik makro dünyada her şeyi belirsizleştirme anlamında ele alınmamalıdır. Belirsizlik daha çok mantık olarak olasılıklara yer verme, bol seçenekli değişebilir bir doğada yaşadığımızın farkında olmak anlamına gelir. Belirsizlik ve olasılık aynı zamanda kader gibi dayatılan değişmez yapılar biçiminde zihinlerimizde kazınan şeylerin de değişebileceğini, bunun mümkün olduğunun kavranması anlamına da gelir. Doğanın olmasını yasaklamadığı her şeyin gerçekleşebilme şansı vardır.
Reklam
Klasik Fiziğin Temel Yasaları
1- Newton evreni, en, boy ve derinlik olmak üzere üç boyutlu olduğunu belirtir ve öyle tanımlar. 2- Uzay boşluğunun derinliklerinde eter denilen bir madde bulunmaktadır. Bütün hareketler bu eter içinde kendilerini gerçekleştirirler. 3- Durağan bir maddenin hareketsiz olduğunu, dışarıdan direkt bir etkileşim olmadan, yâda dışarıdan bir kuvvet uygulanmadığında hareket etmediğini, sabit durduğunu belirtir. Yani durağan bir maddenin hareketi, devinimi yoktur. Buna da Eylemsizlik prensibi der. Bununla hareketin sadece gözle görülen bir şey olduğunu belirterek, maddenin kendi içindeki devinimini görmez, göremez. 4- Her maddenin bir çekim kuvveti olduğunu ve diğer maddelere bu kuvveti uyguladığını belirtir. Buna göre ağır cisimlerin hafif cisimlere oranla daha fazla bir çekim kuvvetine sahip olduğunu ve hafif olan cismi kendine çektiğini belirtir. Çekimi etkileyen diğer bir nedende cisimler arasındaki mesafedir. Cisimler arasındaki mesafe arttıkça çekim kuvvetinin etkisi azalır. Cisimler arasındaki mesafe kısaldıkça çekim kuvveti artar. Buna da Kütlesel çekim kuvveti der.
modern fizik ( görelilik ve kuantum fiziği)
20. yüzyılın başından itibaren klasik fizik kurallarından daha değişik, ancak çok daha mantıklı ve mükemmel sonuçlar elde edilmiştir. Bu tür modellerle olayı açıklayan Fizik kolları ise Modern Fizik adı altında toplanmıştır. Fizik eğitimi bugünde gerçeğe çok yakın sonuçlar veren Klasik Fizikle başlamaktadır. Klasik fizik, büyük boy ve düşük hızlarla hareket eden cisimleri inceler. Görelilik ile kuantum fiziğinin bütünlüğünden oluşan modern fizik ise çok yüksek hızlara sahip atom ve atom altı düzeyindeki fiziksel nicelikleri inceler.
Kelebek etkisi denilen olay, toplumsal olgudaherhalde en çokta böylesi süreçlerde gerçekleşme şansını yakalar. ‘Kelebeketkisi’ne göre Çin’de bir kelebeğin kanat çırpması Afrika’da ertesi gün birfırtınanın kopmasına yol açabilir.
insan ve kaos
Kaos ve olasılık bağlamında birey- insanda yaşanan boyutunu ele alacak olursak; insanın yönünü belirlemede olasılıkların büyük rol oynadığını görebiliyoruz. İnsanın gerek iç ilişki ve çelişkileri, gerekse de dış dünya ile olan ilişkilenmeleri belirsizlik ve olasılıklarla doludur. İnsan duygu, sezgi ve düşünce taramasından geçirilen olasılıklardan zorunlu dış dayatmalar olmadıkça kendisi için uygun olanları belirginleştirmeye çalışır. Bir durum belirginlik kazanmadan diğer tüm durumlar olasılık dâhilindedir. Hepsinin de gerçekleşebilme şansları vardır. Ancak insanın seçici iradesi bir olasılığı belirginleştirirken diğerlerini o an için devre dışı bırakır. Ancak bunun yanı sıra bir de insanın iradesi dışında insanı etkileyen ve belirleme gücünde olan şeyler vardır. İnsan bunlardan bir kısmını görür, hissedebilir ancak hiç düşünemediği olasılıklar da mevcuttur. Bunun bir de yerel olmayan ama insan psikolojisini, ruh halini ve algı süreçlerini etkileyen şeyler de vardır. Bunu en çok hisseden bunun farkına varan insanlar genelde çok hassas, kendisiyle, çevresiyle, genel doğayla anı anına canlı bir ilişki içerisinde olan ve bu duyarlılıkla algılayan ve yaşayan insanlardır. Kaba mantık ve yüzeysel duygulara sahip sıradan insanlar bunu yeterince algılayamaz ve buna anlam da veremezler.
152 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.