panomun karşısındaydım. ama herhangi bir ressam gibi değildim, herhangi bir tuvalin karşısında değildim. bir saman yığını ya da bir kır manzarası ya da batan bir güneş resmetmeye benzemiyordu. önceden varolan bir şeyi aktarmak, başka bir dil yaratmak zorundaydım ama özgür değildim: dilbilgisi ve sözdizimi zaten karşımdaydı, ama sözcüklerin hiçbir anlamı yoktu; onları kullanmaya hakkım yoktu artık. yaratmam gereken de buydu, yeni bir söz dağarcığı, yeni bir göstergeler bütünü... onu ilk bakışla özdeşleştirebilmem gerekiyordu, ama yine de ondan farklı olması gerekiyordu... çok zor bir oyundu...
Hep bir yanılgıyı yaşarız zaten.İşlerin yoluna gireceğine,her şeyin olağan akışına kavuşacağına inanırız.Hiçbir şeyi öngöremeyiz oysa. Yanılgılarla yaşamak kolaydır.
Hep bir yanılgıyı yaşarız zaten. İşlerin yoluna gireceğine, her şeyin olağan akışına kavuşacağına inanırız. Hiçbir şeyi öngöremeyiz oysa. Yanılgılarla yaşamak kolaydır.