Paranın Tarihi

Catherine Eagleton

Newest Paranın Tarihi Quotes

You can find Newest Paranın Tarihi quotes, newest Paranın Tarihi book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
İtibari Para ve Konvertibilite Batı’nın para geleneğinde altın ya da gümüşten başka materyal- lerin kullanılması fikri, kendi içinde yeni bir şey değildir. M .Ö . 4. yüzyılda Yunan düşünür Platon, kendi ideal kenti için yalnızca iç ticarette yararlanmak üzere yasayla oluşturulacak bir baz metal sikke sisteminin kullanılmasını savunmuştu (Yasalar; 313). 18. yüzyıl Avrupa’sında itibari para (değeri yapıldığı materyalin değe- rinden çok güvene dayanan para) olarak baz metal sikkeler bol miktarlarda üretilmeye başlamış ve sonradan Avrupa ve Amerika’da kâğıt paranın yaygın biçimde kullanılmasıyla ikame edilmiştir.
Gerçekte, vahşilerin merakını dürtüklediği için para olarak seçilen sarı metalin değeri, açıkçası paramızın değerine ve sanayi sistemimizin istikrarına dayanak olamayacak denli belirsiz ve uygunsuz bir şeydir.
Reklam
“Tuhaf Para” Avrupalı gezginler Afrika, Amerika, Asya, Avustralasya ve Pasi- fik’te sikke kullanmayan halklarla ilk karşılaşmalarında, tuzun ve metallerin yanı sıra çok çeşitli nesneleri de para olarak tanımlamış- lardır. Para diye yorumladıkları ağır taşlar, kereste parçaları, tüyler ve hatta insan kafatasları gibi beklenmedik nesnelere rastlamışlar- dır.
Afrika’da Bakır Bakır ve alaşımları olan bronz ile pirinç, “Afrika’nın kızıl altını” olarak adlandırıl- maktadır. Batı Afrika 19. yüzyıl öncesinde dünyanın en zengin altın kaynaklarından biri olmasına karşın, yerliler daha çok, süs nesnelerinde ve ödemelerde kullanmak için bakıra ve pirince itibar etmişlerdir. Afrika’nın altını, sikke yapılmak için Avrupa’ya ihraç edilirken Avrupa bakırı ve pirinci de Batı Afrika’ya akıyordu. Orta Afrika’nın bakır madenleri de önemli bir kaynaktı. 19. yüzyıldan başlayarak bakır bir ödeme aracı olarak bir çok biçimlerde kullanıldı. 288a Bakır alaşımı bilezik (manilla), Nijerya, 14. yüzyıl. Nijerya’daki arkeolojik kazı alanlarından çıkartılan manillalar, çoğunlukla büyük ve takılamayacak ölçüde alışılmadık biçimlerdeki ağır bakır alaşımlı bilezikler olup, bunların 13. yüzyılda kullanıldıkları düşünülmektedir. 15. yüzyılın ikinci yarısın- dan başlayarak Portekizli tacirler, bakır ve pirinç manillaları Benin Krallığı’ndan (günümüzdeki Nijerya) köle satın almak için kullanmışlardır
Avrupa
Batı Afrika Devletleri Merkez Bankası’nın 5.000 franklık banknotu; 1984 yılında Batı Afrika’daki eski Fransız sömürgelerinin kullanımı için dolaşıma sokulmuştur (detay). Görseller, 14. yüzyıl Nijerya’sından pirinç bir başlık aracılığıyla hem Batı Afrika kültürünün uzun geçmişine hem de bölgenin modern balıkçılık sanayiine gönderme yapmaktadır.
Bank of West Africa’nın 1.000 Franklık banknotu; Fransız Batı Afrika’sı için üretilen sürümün numunesi, 1945 civarında basılmıştır. Paranın ön yüzünde, defne dalından taç giymiş, Fransa’yı simgeleyen Marianne, Afrikalı bir anneyle çocuğu kucaklamış olarak gösteriliyor. Yönetimi altındaki insanların tasviriyle, Fransız devletinin uyruklarının “ebeveynvari” koruyucusu biçimindeki alegorik imgeleri birleştiren bu para, Fransız sömürgeleri açısından tipik bir örnektir.
Reklam
Afrika’da Modem Para Aşağı Sahra Afrika’sında Avrupai tarzda sikkelerin vc kâğıt paranın ortaya çıkması 18. yüzyılın sonunda gerçekleşmiştir, ancak ayırt edilebilir biçimde Afrika’ya özgü hale gelmesi, 19. yüzyılın sonlarında Avrupa egemenliğinin sağlamlaştırılması sırasındadır. Sömürge döneminin sikke ve bonolarındaki görseller Avrupai etkileri yansıtmaktadır, ancak Afrika devletleri bağımsızlıklarını elde ettikten sonra Avrupai para biçimlerini sürdürmüşler, fakat tasarım seçiminde kendi kimliklerini ortaya koymuşlardır. Bağımsız Etiyopya Krallığfnda Avrupai tarzda paranın piyasaya sürülmesi beraberin- de bir Afrika ulusal kimliği yaratma arzusunu da getirmişti. Yeni parasal sistemler, kul- lanıcılarına tüm ekonomik vc sosyal gereksinimlerini gidermekte hizmet edemediğin- den pek çok bağlamda “paranın” yerel biçimleri de kullanılmaya devam etmiştir.
Habeşistan'da hiç sikke basılmıyor, ama özellikle Venedik altınları, İm- paratorluk ya da Avusturya dolarları gibi diğer ülkelerin paraları burada dolaşımda... Büyük ödemeler genellikle, ağırlıkları Wakea ya da Habeşis- tan onsu ile belirlenmiş altın ingotlarla yapılıyor; küçük ödemelerde ise 80 tanesi bir VVakea altın yerine geçen, madenlerden çıkartılan tuz tuğlaları kullanılıyor.
18. yüzyılın başında Etiyopya’yı ziyaret eden İngiliz tüccar Alexander Ham il ton da burada tuz kullanıldığına tanık olmuştu: “Etiyopya’nın mevcut ufak parası, bizim taş ocaklarından çıkarttı- ğımız taşlar gibi dağlardan kazılan tuz...” Yüzyılın sonundan baş- layarak Avrupalı tacirler, Etiyopya Krallığı’nda da kullanımda olan modern Eritre’deki Kızıldeniz limanlarında kullanılmak üzere gümüş dolarlar ve altın diikalar getirdiler ve bunların bir kısmı iç kesimlere de ulaşarak tuzun yanı sıra dolaşıma girdi.
Tuz ve Sikke Kültürü Avrupalı gezginler sikke kullanmayan halklarla karşılaştıkların- da, oralardan Avrupa’ya sikke muadili olarak kullanıldığını düşün- dükleri çeşitli nesneler getirdiler. Bunlar arasında en yaygın olanı tuzdu. Etiyopya’ya (Habeşistan) kralın elçisi sıfatıyla gönderilen ve 1520’den 1526’ya dek bu görevi sürdüren ilk Portekizli gezginler- den, misyoner Francis Alvarez, günlüğünde tuzun ödemelerde kul­lanıldığı yerel uygulamayı anlatmaktadır:
110 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.