Korkulan bir dış tehdit, merkezi otoritenin azimle devam etmesi için zorunludur. Böyle bir tehdit inandırcı olmalı, mutlak bir korku salmak icin yeterince önem taşımalı ve toplumun tamamını etkilemelidir. Böyle bir tehdit olmazsa, merkezi otorite çökebilir. Hükümdar savaş eksikliğinin yol açtığı sosyolojik ve politik boşlukları doldurmazsa, savaştan barışa yapılacak toplumsal geçis başarılı olamaz. Toplumsal saldırganlığın kanalize edileceği başka mecralar bulunmalıdır, ancak, bu alternatifler hem gerçekçi, hem de zorlayıcı olmalıdır.
“-Olaylarda geri planda yer almak halkın tepkisinin size yönelmesine engel olur, tepkiyi gerektiği gibi gözler önündeki siyasi figürlere yönlendirir.
-Büyük oranda kontrol edilen siyasi figürlere”