Herkese merhaba,Stendhal’ın Parma Manastırı isimli eserinden bahsetmek istiyorum. Çok enteresan bir eser:)Özellikle de başlarında kim kimdi, bu karakterde ne oluyordu diye baya düşünmek gerekiyor.Diğer yandan bakılacak olursa Mizahın harmanlandığı bir eser. Yer yer gülümseyerek, bütününde ise mutlulukla, büyük keyif alarak okudum. Klasikler belki de her dönemde hitabetleri değişmediğinden bu denli kıymetli kalabiliyorlar. İnsan her konumda, her maneviyatta ve her dönemde aynı bileşimden oluşuyor, bu hali ise belki de en uzun ömürlü olarak klasikleri okurken yaşamaktayız
Bazı okuyucular romanın çok akıcı olduğunu, bazıları ise çok sıkıcı olduğunu yorumlamışlar. Genelde klasikler aksiyonu az, betimlemesi bol, okurları düşünmeye sevk eden, felsefi sözler barındıran, dönemin toplumsal olaylarını konu alan roman ve öykülerden oluşur. Eğer klasiklerden hoşlanmayan bir okurseverseniz sıkıcı gelebilir. Fakat Stendhal'ın bu romanı sıkmadan keyifle okunan bir eser. Tabii yine de kişiden kişiye değişebilir. Her şeye rağmen kesinlikle tavsiye edeceğim bir roman.Yazarın Kırmızı ve Siyah ile mukayese edemeyeceğim ama bu eseri de yabana atılacak cinsten değil