Küçük Prens'in dediği gibi "Büyükler rakamlara bayılır. Örneğin onlara yeni arkadaşlarınızdan söz ettiğinizde, size asla esas sormaları gereken soruları sormazlar. Size hiçbir zaman: 'Sesinin tonu nasıl? En sevdiği oyunlar? Kelebek koleksiyonu var mı?' demezler. Onun yerine: 'Babası kaç para kazanıyor?'' diye sorarlar. Eğer büyüklere: 'Kırmızı tuğlalı bir ev gördüm, pencerelerinde sardunyalar sarkıyordu, çatısında bir güvercin vardı...' derseniz nasıl bir evden bahsettiğiniz bir türlü hayal edemezler. Onlara şöyle demeniz gerekir: 'Yüz milyonluk bir ev gördüm!' İşte o zaman 'Vay, ne kadar güzelmiş!' diye haykırırlar.
O döngü içinde sürekli yer, uyur, kalkar, yemek için çalışır, çalışmak için yer, boş kalmak için çalışır, çalışmak için boş kalır, tüketmek için üretir, üretmek için tüketir.
Bizi birbirimizden ayıran tek şey varoluş biçimlerimizin farklı olmasıdır. Ben Kahtalı Mıçı ile var olurken, o One Direction ile varolabilir. O, o şekil giyinir, ben bu şekil giyinirim!!!