"Serseriler çok mu ilgini çekiyor, demişti. Evet, demiştim, onların aykırı bir özgürlük anlayışları var. Boş veriyorlar, adreslerini ve kimliklerini yitirdiklerinde kendilerini buluyorlar.”
-Bana da kuş vurur musun?
-Vururum. Ne vercen?
-Bir geceliğine kırmızı kamyonumu veririm, oynarsın.
-Tommiks ciltlerini, Red Kitleri?
-Onları da veririm.
-Tamam sana kuş getircem, hem de Guruşbakkal... Nah bu kadar.
“Sövgü, sövgü olmaktan çıkmış ve tümceyi süsleyip anlatımı renklendirici bir unsur olmuş onlarda. Sövgüsüz konuşmaları, şakalaşmaları olanaksızlaşmış artık.”