Pazartesi ya da Salı

Virginia Woolf

Oldest Pazartesi ya da Salı Posts

You can find Oldest Pazartesi ya da Salı books, oldest Pazartesi ya da Salı quotes and quotes, oldest Pazartesi ya da Salı authors, oldest Pazartesi ya da Salı reviews and reviews on 1000Kitap.
Hayat insanların gözlerinde gördüklerimizdir: hayat onların görüp geçirdikleridir, gizlemeye çalışsalar da bilmezden gelseler de saklayamadıkları-neyi peki? Hayat işte böyle bir şey galiba. Yüzyüze beş kişi-beş görmüş geçirmiş yüz ve her yüzde bir şeylerin bilgisi. Tuhaf, nasıl da saklamaya çabalıyorlar bunu! Bu yüzlerin hepsinde ağzısıkılık kol geziyor; dudaklar mühürlü, gözler yarı kapalı, her biri bildiğini ele vermemeye -ya da boşa çıkarmaya- yarayacak bir şeyler yapıyor. Biri sigara içiyor: diğeri okuyor: üçüncüsü bir not defterine harcamalarını yazıyor: bir dördüncü karşıda duran yol haritasına bakıyor ve beşinci bir kadın -işin kötüsü onun hiçbir şey yapmıyor olması. Yaşamı izliyor. Vah benim zavallı talihsiz kadınım, sen bu oyunu oynayadur- hepimiz adına yap bunu, sezdirmeden!
Bu çok saçma, çok caniceydi. Bu denli saklanıyor, bir o denli de çok biliyorsa insan onu eline geçen ilk aletle -hayal gücüyle - uğraşıp açmalı. Şu an tüm düşünceler onun üzerinde yoğunlaşmalı. Onu bağlayıp oturtmalı. Artık günlük şeylerle - söylenenlerle, yapılanlarla, akşam yemekleri, ziyaretler ya da kibar sohbetlerle - vakit yitirmemeli.Ta ayakkabılarının içine girmeli.
Reklam
Emin olmak ne kadar kazıp deşmeyi gerektiren bir iş! Şu an sırtımdaki giysilerin varlığı, mobilyaların kaskatı gerçekligi ile çevrili otu­ruşum bile soru götürür. İnsan yaşamı illa bir şeye ben­zetecekse Metro'da saatte elli mil hızla - indiğinizde saçınızda tek bir toka kalmamışcasına - gitmeye benzetmeli! Tanrı'nın ayakları dibinden anadan doğma şutlanmış! Fulya tarlasında başaşağı olmak, tıpkı pastanede kutuya tepe taklak bırakılmış kahverengi ambalaj kağıtları gi­bi! Saçlar geride bir yarış atının kuyruğu gibi uçuşurken. Evet, bunlar yaşamın hızını, sonu gelmez tükeniş ve oluşları açıklar gibi, hepsi çok basit, çok gelişigüzel. ..
Ne kadar basit, aciz ve bayağı biriydi şu yaşında. Hem de iki çocukla herseye bu kadar aldırmak, hala insanların yargılarına derinden bağımlı, kendi ilkeleri, kararları olmayan biri olmak, başka insanlar gibi inandığı şeyleri söyleyememek. “İşte Shakespeare! İşte ölüm! Bizler bisküvideki buğday bitlerinden başka neyiz ki” diyememek!
Her zaman huysuz, zayıf, yetersiz bir anne, bir alacakaranlık kuşağında dolanan sallantıda bir eş olmuştu...
Hafif adımlarla yürüyerek , dünyada gülümseyerek dolaşanların içlerindeki iyilik nasıl da güzeldir!
Reklam
792 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.