Okuyacak bir roman bulamadığım kararsız kaldığım bir dönemde açıkcası pek bir beklenti içine girmeden arka kapağında yazanlara bakarak aldım kitabı. Ancak yazar beni mahcup etti bir çok kitaba göre daha sürükleyici bir kitap. Zaten o yüzden yazarın diğer kitaplarını da alıp okudum. Ancak özellikle belirtmeden geçemeyeceğim bir nokta da kitabın Da Vinci'nin Şifresi ile karşılaştırılması. Da Vinci'nin Şifresi'ni Maserati olarak nitelersek bu kitap ancak ve ancak Seat falan olur :) ona göre herkes yerini bilecek.
Sığ kalmış. Biraz da kopyacılık sezinledim. Da Vinci Şifresi’ni okuyan bunu okuyup zaman kaybetmesin. Kurgu çok basit kelimeler özensiz seçilmişti. Beğenmedim.
Konu itibari ile Da Vinci Şifresi'nden sonra binlercesi çıkan Hristiyanlık gizemleri/hazineleri/komplo teorileri ile dolu herhangi bir kitaptan daha fazlası değil. Boş zamanda okunabilir olmakla birlikte çeviri ve düzelti açısından kesinlikle felaket ötesi bir kitap. öyle ki içinde çevirmenin notu bile unutulmuş.
Da Vinci'nin şifresini okumamış olsam beğeneceğim bir kitap olurdu; ama ;Da Vinci'nin Şifresi'nden sonra yayına girmiş olması ben de direkt "taklit" alarmları çaldırdı. Taklit eserleri hiç sevmem.
Kitap 400 sayfa ama ilk 300 sayfada pek bir şey olduğu söylenemez. O kısımlar Lang'in oradan oraya gitmesiyle geçti daha çok. Son 100 sayfada da olaylar çözüldü, sırlar açığa çıktı. Pek mutlu etmedi bu kitap beni. Bitsin diye okudum, birazcık zaman kaybıydı. Ne bana bir şey kattı, ne de sürükleyiciydi...
