Pencereler Gönderileri
Pencereler kitaplarını, Pencereler sözleri ve alıntılarını, Pencereler yazarlarını, Pencereler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
''Her sabah kendini aynı bulmanın bıkkınlığı, oysa gece yolculuğumuzda binbir kılığa girmiştik, binbir macera yaşamıştık, bütün yaşlarımızdaydık, yitirdiklerimizi ve ölülerimizi canlandırmıştık.''
Sayfa 33Kitabı okudu
Yazılmış bir harf, yazılmıştan öte: Yüze kazınmış.
Sayfa 152 - Bağlam Yayıncılık
Çağımızın popüler sorunu:
Kavradığımdan değil de, bildiğimden kaynaklanan bir yorum, yorum değildir. Bilginin neden olduğu körlük, sağırlık.
Sayfa 135 - Bağlam Yayıncılık
Ya her şeyi yitirmişsek?
Hiçbir şey yitirmek istemeyen bir bellek ölü bir bellektir.
Sayfa 101 - Bağlam Yayıncılık
Eğer dünyayı anlıyor olsaydık onun parçası olamazdık. Biz ki kendimizi anlamaktan aciziz.
Sayfa 95 - Bağlam Yayıncılık
Kendi kendimi şunu yazmaktan alıkoyamıyorum: Varım ben!
Sayfa 45 - Bağlam Yayıncılık
Doğmak böyle bir şey olmalı: Atılmak.
Sayfa 34 - Bağlam Yayıncılık
Kendini, varlığında yaralanmaya, öldürülmeye, yıkılmaya bırakmak.
Sayfa 28 - Bağlam Yayıncılık
"Kavram bir nesneyi ötekinden ayıran şeyin unutulmasından oluşur." (Nietzche).
Sürekli çevik olmak isteyen, başarısızlığını kabullenemeyen bir düşünce, saçmalıktan korkan bir zeka, hiçbir zaman yetersiz olmayacak bir söylem, düşüncenin, zekânın, sözün temelindekini görmezden gelmiş olur: yani benim infans zamanı veya başlangıcın sessizlikleri olarak adlandırdıklarımı.
Güzel bir gözlem hiçbir şey icat etmemeye özen gösterir, bakışımızın ihmal ettiklerini ayrıntılarıyla bize göstermeye çalışır, oysa bakışımız bütünün biçimine sabitlenir ve algıladığı nesneye bir ad koyabiliyorsa bununla yetinir.
Sayfa 109 - BağlamKitabı okudu
Bir bilim kolunu veya ötekini çekici ya da itici bulmamızın gerekçesini zekânın erdemlerinde veya eksikliklerinde aramamak gerek. Nesnenin kendisinde ona yüklediğimiz niteliklerinde aramak gerek: sevimli, düşmanca, kayıtsız... Bir şeyden hoşlanmak veya hoşlanmamak.
Sayfa 107 - BağlamKitabı okudu
Uykusuz; bir tasa adamıdır, arzu değil, uykuya dalmaktaki ve düşün gelmesini beklemekteki yeteneksizliğine karşın tasaları eksik değildir. Oysa düşler gündüz düşüncesinin görecelileştiren, sınıflandıran kurallarına da uymazlar. Hayır, biri ötekini çağırır, birbirlerine eklenirler, yığın oluştururlar, sürekli döner dururlar. Uykusuz yerinde durur, bir zamandan ötekine, bir yerden başka yere yer değiştirmeyi yasaklar kendisine. Yalnızca hareketsiz yatağında yer değiştirmekle sınırlar kendini..
Sayfa 37 - BağlamKitabı okudu