2017 Yunus Nadi Öykü Ödülü'nü alan Pera Mera'nın yazarı Murat Yalçın ile kitap üzerine yapılan bir röportajında "O zamanlar bana, “kapalı” yazıyorsun, derlerdi. Hikâyenin arka karanlığını gösteriyorsun, hikâyenin kendisini anlatmıyorsun gibi bir eleştiri vardı. Onu umursamazdım o zamanlar, şimdi hak vermeye başladım aradan geçen zamanla. Sanki kafamda bir hikâye var ve o hikâyeyi değil de onun yorumunu yazıyorum. O hikâyenin yazılmış hâlinin değerlendirmesini, eleştirisini ‘hikâye’ diye yazıyorum… Tür olarak değil tabii, ama anlattığım hikâyenin kendisi bana basit geliyor. Yani hikâyenin kendisini herkesin bildiğini varsayıp doğrudan diğer tarafını anlatmak daha çok ilgimi çekiyor." demiş. . Sonra artık bu çizgiden uzaklaştım, başıma gelenleri yazıyorum demiş. .
Yine de kapalı, zor öyküler bunlar. Kitapta Pera kent yaşamında geçen Mera ise kırsal yaşantıda geçen öykülerin olduğu bölümler. Açıkçası Mera öykülerini Pera'dan çok daha fazla sevdim. Özellikle de Ot Oğlanı isimli öyküyü Yine de beni tam anlamıyla mutlu etmiş bir kitap olmadı. Pera dan aklımda pek bir şey kalmadı hatta. Belki ben hakkını verememisimdir bilmiyorum. Yine de ifade etmeliyim ki tavsiyelerim arasında yer almaz.
