İnsan hayatı bir bozgundur. Adına hayat denen bu önlenemez bozgun karşısında bize düşen yalnızca onu anlamaya çalışmaktır. İşte, roman sanatının varoluş nedeni de budur.
Avrupa'da bir yanda büyük ülkeler, diğer yanda küçük ülkeler var; bir yanda pazarlık salonlarına kurulup yerleşen uluslar, diğer yanda bütün gece kapı önlerinde bekletilen uluslar var.
Tarih kitleleri, orduları, acıları ve intikamları harekete geçirdiğinde, artık bireysel iradeler ayırt edilemez olur; trajedi dünyayı kapsayan pisliklerin taşmasıyla tamamen yutulmuş durumdadır.