Kundera, Perde adlı çalışmasında sanatçılarının ünlü olma duygusunu korkunç olarak niteler. İçinde ölümsüzlük duygusu barındırır der. Bu tür sanatçılara megaloman etiketi yapıştırır.
Zweig, ünlü biyografi kitaplarında Marcel Proust için bu açıklamayı destekleyerek bir tanım yapar. Kayıp Zamanın İzinde, Proust'un sönen şöhretini canlandırma girişimidir der.