Yıl 1938. Yer Portekiz ve bir yaz mevsimi. Pencereden içeriye, denizden esen hafif rüzgar giriyor. Dışarısı ise sıcaktan kavruluyor. Ve Pereira ölmüş karısının fotoğrafıyla konuşuyor...
Arka sayfasında 'İyimser bir varoluşcu çizgiroman' olarak tanıtılan bu şaheseri, kelimelerimizin dar kalıplarına sığdırmak haksızlık olur. Çünkü eserin içerisinde
"Varlığımızı en derin biçimde nitelendiren ilişki, yaşam ve ölüm arasındaki ilişkidir. Çünkü yaşamımıza, ancak ölümle sınırlandırıldığı zaman değer biçilebilir."