Kitabın konusu birçok okura itici gelebilir. Hikayeyi oku(ya)mama veya okunup bitirilse bile, beğenmeme sözkonusu olacaktır muhtemelen.
Ben olaya hem edebi açıdan, literatürel zenginlik boyutundan bakıyorum, hem de insani boyuttan, insani duyguları tanıma, empati kurabilme ve allah(cı)lık oynamadan, yargılamadan, lanetlemeden anlamaya çalışma gayreti açısından.
Bu bakımdan hem çok tabu bir konuya eğilmiş Zweig, hem de duyguların derinliklerine bizi de yine ustalıkla alip götürüşü, şair Virgil'in Dante'ye Cehennem, Araf ve Cenneti gezdirmesi misali gezdirişi ve sonunda bizi aydınlanmış ve insanı duyguları üzerinden bir nebze de olsa daha iyi tanımış olarak eveteslim getirişi ile ustalığını konuşturmuş.
Özelde literatür, genelde söz de bunun için var degil midir; insana insanı yani kendisini ve potansiyel benliklerini anlatmak, tanıtmak ve anlamamızı sağlamak... Çünkü ben bütün bir insanlıkta, insanlık da bende saklı potansiyel olarak tüm çeşitliliğiyle...
Bol bol okumalarınız ve anlamalarınız olsun...