“Gerçi ben
hiçbir kuşa yetişemeden
vakitsiz kaybettim yenilgilerimi.
Yaşarken
kanatsız bir anka kuşuydum sanki
harabe bir başkentin üstünde süzülürken
ağzında tuttuğu zümrütü hep kendine düşüren
Sevgilim, ben
sır köprüsünden yalnız geçeceğim
arefe günü son nefesimi verirken”
Çok güzel bir şiir kitabı okudum az önce. Uzun zamanın ardından da yeniden kitap dünyamın açılışına iyi geldi. Şiir bir nefes alış bir dinleniş ve hatta yeniden başlamak gibi.
İsmet Özel’ İn tanımladığı gibi:
“Birey olarak da tür olarak da insan kendi önemini ileri sürmek gereğini duyduğu zaman şiire sarılmıştır.
Her kim şiir önemlidir, büyüktür derse, aslında ben önemliyim, ben büyüğüm diyordur.”