Her ilmeğin kendisinden sonrakine bağlı olduğu bir örgü gibi işliyordu kader ağlarını. Her yanlış seçimin sonucu kısa vadede üzüntü, uzun vadede ise kazanç getiriyordu daima. Devran değişse de değişmeyen bu devinimdi işte.
Kadın, anadır; doğurur, üretkendir; ekmeğini yoğurur, kuştur; hem özgür göklere uçan hem de yuvasını kuran, aşktır; yuvasını sevgiye boğan, nimettir; yoktan sofralar donatan, emekçidir; hiç durmadan çalışan, terzidir; herkesin söküğüne kadar eksiğini biçip diken. Kadın, kendine istediği dünyayı kurabilecek yetkinliktedir. Ama kadın bazen hata yapar ve kendi elleriyle inşa edebileceği hayatı, bir erkeğin mimarlığına bırakır. Kendindeki potansiyelin farkında olmadan "Sen acizsin, gücün yetmez," diyen erkeğe sorgusuz sualsiz inanır ve uçarken sahip olduğu o geniş, güçlü kanatların kırılmasına müsaade eder.
Ayşe cevap veremeden önce dudaklarını, sonra da burnu ve alnını öptü hızlıca Kenan sonrada çekip gitti. Öpüldüğü için mi sızlamıştı burnunun direği yoksa içinde sızlayan başka bir tele mi basmıştı bu adam?