Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Peygamberimizin Hayatından Dersler ve İbretler

Mustafa Sıbai

Peygamberimizin Hayatından Dersler ve İbretler Sözleri ve Alıntıları

Peygamberimizin Hayatından Dersler ve İbretler sözleri ve alıntılarını, Peygamberimizin Hayatından Dersler ve İbretler kitap alıntılarını, Peygamberimizin Hayatından Dersler ve İbretler en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Annemiz Hatice ve Cibrîl(a.s)'in Destekleri
2- Hz. Muhammed'in (s.a.) getirdiği davete ilk icap eden, eşi Hz. Hatice'dir. Daha sonra sonra ile henüz on yaşındaki amca oğlu Hz. Ali, Hz. Zeyd b. Harise ve yakın dostu Hz. Ebubekir es-Siddîk'tir. Kölelerden ise İslâm'a ilk girme şerefi Hz. Bilal'e aittir. Bu tarihî gerçeklerden öğrendiğimize göre, İslâm'a ilk giren Hz. Hatice'dir. Ve Peygamber(s.a.) efendimiz Pazartesi aksamı ilk namazı Hz. Hatice ile birlikte, ilk inzal olduğu şekilde sabah-akşam ikişer rekat olmak üzere kıldılar. 3- Kesin süresi üzerinde ihtilaf olmakla birlikte, bir müddet vahyin kesildiğini bilmekteyiz. Rivayetlerde belirtilen en uzun müddet üç yıl, en kısa müddet ise altı aydır. Tercihe en lâyık görüş ise alt ay şeklinde olanıdır. Vahyin kesilmiş olması Rasûlullah (s.a.) efendimizi çok üzdü.Rasûlullah (s.a.) efendimiz Cenab-ı Allah'ın vahyi ile kendisine peygamberlik şerefini verdikten sonra onu kesmekle kendisini terk ettiğini düşünüyordu. Fakat daha sonra Cabir b. Abdullah el-Ensarî'nin Peygamber'den (s.a.) rivayet ettiği Sahîh-i Buhari'de geçen hadisten öğrendiğimize göre, vahiy tekrar gelmeye başladı: "Yürür iken gökten sesler işitmeye başladım. Semaya başımı kaldırıp baktığımda Hira mağarasında iken gelen meleğin yer ile göğün arasını kaplayan bir kürsüde oturduğunu görerek korktum. Eve döndüm ve "beni örtünüz" dedim. O an vahiy yeniden inmeye başladı: "Ey örtülere bürünmüş nebi! Kalk da uyan, Rabbini yücelt, giydiklerini temiz tut, kötü şeyleri terke devam et." (Müddesir, 1-5) Ve bundan sonra vahiy kesintisiz devam etti."
Sayfa 35 - Risale
Risaleti Tebliğ Edince Muhattapları Dinlesin Diye Allah Soyu Temiz Olandan Seçer
Bu konuda Abbâs (r.a.), Rasûlullah'tan (s.a.) şu şekilde rivayet etmektedir: "Allah (c.c.) insanlar yarattı ve beni en iyiler kısmından, sonra iki fırkanın en iyi olan kısmından kıldı. Kabileleri seçti, beni en hayırlı kabileden seçti. Sonra bu kabilenin evlerini seçti, sınıflandırdı ve beni en hayırlı aileden en hayırlı evden kıldı. Ben en hayirlı ferdim ve en hayırlı ev benim evimdir." (Tirmizî)
Sayfa 25 - Risale
Reklam
Hz. Ömer (r.a) der ki : 3 şey için ilim öğrenme; 1) İnsanlarla mücadele etmek için 2) Övünmek için 3) İnsanlara gösteriş için 3 şey için de ilmi terketme; 1)İlmi öğrenmekten utanarak 2) İlmi kıymetsiz sayarak 3) İlmin yerine cahilliğe razı olarak
Cahiliyyede İyi Olan Müslüman Kimliğine Bu Ahlakı Gül Olarak Takmıştır
Bu konuda Rasûlullah (s.a.) efendimiz şöyle buyurmaktadır: "Sizin cahiliye devrinde hayırlı olanlarınız, (dinini öğrendikleri takdirde) islâm'da da en hayırlılarınızdır."
Sayfa 29 - Risale
Kardeşleri zorluklar içinde eziyet çekerken, horlanırken bir mümin nasıl olur da rahat ve huzur içinde bulunabilir?!
Sayfa 125Kitabı okudu
Gerçek müminlerde ve ihlâslı davetçilerde hâkim olan mefkûre, vücutlarının emelinde olmak değil, ruhlarının yolunda gitmektir.
Sayfa 43 - Beka yayınlarıKitabı yarım bıraktı
Reklam
İslam'da sosyal adaletin varlığını inkar edenler, İslam nurunun, insanların gözlerini aydınlatmasını ve kalplerini kuşatmasını istemeyen kimselerdir.
Haçlıların elinden Kudüs’ü yeniden fetheden Selahattin Eyyubi yaşlılara, kadınlara, çocuklara hatta esir savaşçılara dahi hiçbir şekilde dokunmamıştır. Halbuki haçlılar, Kudüs’ü işgalleri sırasındaMüslümanlara mescidi Aksâ’ya toplanmaları ve beyaz bayrak asmalar halinde hiçbir zarara uğramayacaklarını belirtmişler, ardından da müslümanlara mescidi Aksâ’ya toplanmaları ve beyaz bayrak asmalar halinde hiçbir zarara uğramayacaklarını belirtmişler, ardından da mescide sığınanları teker teker öldürmüşlerdi. Öldürülen alim, zahid, kadın ve çocukların sayısı yetmiş bini bulmuştu. Tarihte tespit olunan ve papaya yazılan bir mektuptaki Şu cümleler, insancıl oldukları iddiasındaki insanların gerçek yüzlerini açıkça ortaya koymaktadır: “Sokaklar kanla doldu. Atlılarımız sokakları dolaşırken Müslüman kanı atlarımızın topuklarını örtmekteydi.”Bütün bunlar, Lawbo isimli tarihçinin “Tarih İslam ordularından daha şefkatli ve adaletli fatihlere rastlamamıştır.“ diye nitelendirdiği komutan ve askerlerimizi övmek için söylemiyoruz. Bize insanlığın 20. asırda yaşayan hümanizm propagandacılarından, yılın bir tek gününü analar, babalar, çocuklar günü ilan edenlerden ne denli ileride olduğumuzu belirtmek için, kendilerinin sakladıklarını bildiğimizi ve gafil insanlar dışında bir kimseyi kandırmadıklarını belirtmek için söylüyoruz.
Hele onun peygamber olarak geçirdiği hayatını senesi senesine, günü gününe en ince aydın ayrıntılarıyla bilmekteyiz. Batılı düşünür ve araştırmacılar bu hakikati itiraf etmek zorunda kalmışlar ve şöyle demişler: “Şüphesiz ki Muhammed, güneşin aydınlığı altında doğmuş olan tek kişidir.”
......وَمَا أَرْسَلْنَاكَ إِلَّا رَحْمَةً لِلْعَالَمِينَ...... - (Ey habibim!) Biz Seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.
Enbiya s.107.ayet.
Reklam
Yahudiler, tabiatı gereğiyle iyilikten anlamayan, sözlerine güvenilmeyen fırsatçı bir millettir..
İbrahim Ethem şöyle demektedir: "Bizler gece ibadeti dolayısıyla o denli büyük bir nimet üzerineyiz ki eğer krallar bizim elimizdeki bu nimeti bilmiş olsalardı, onu elimizden almak için savaşırlardı."
Cahiliye dönemi Arapların gelenek ve adetlerini, Peygamber efendimizin (sav) davetine onu yok etme planlarını, Peygamberimizin (sav) kafirlerle yaptığı bütün savaşlarda maddi imkansızlıklara rağmen zafer kazanmış olmasını, 23 sene gibi kısa bir zaman dilimine sığdıran büyük başarısını anlayabilen kimse, Peygamber efendimizin, Allah tarafından gönderilmiş bir peygamber olduğuna, kendisinin karşılaştığı tüm zorluklar karşısında sebat ve kuvveti ile başarı elde etmiş olması onun Allah tarafından gönderilen hakiki bir peygamber olduğuna delalet ettiğine inanır.
İslâm dininde camilerin bir diğer önemli yönü ise her hafta Cuma günü hutbelerle insanların iyiliğe, faydalı işlere çağrıldığı vaaz ve irşatlarla birlik ve beraberlik halinde gafletten kurtuluşa, zalimlere ve putlara karşı koymaya, Allah'ın iyi ve güzel esaslarına davet edilişidir. Bizler çocukluk devremizde emperyalist. Sömürüye, emperyalizme, Siyonizm'e karşı bilinçlenme ancak camilerde olabilir. Cehalete karşı ilk meşale camilerden yükseltilmelidir. Bugün bu işlevselliği göstermeyen camilerimiz, bugünkü durumunun sorumluluğu cchalet ve gaflet içerisinde yalnızca geçimlerini düşünen bazı kişilerin bazı camileri kontrolleri altına almış olmalarındandır. Fakat bununla birlikte bilinen odur ki, Allah ve Rasûlünc samimiyctlc bağlı, tüm müminIcrc nasihat eden, İslâmı bilen ve yaşayan insanların camileri işlevine kavuşturmasıyla, cami yeniden toplumun sosyal problemlerini çözcn• fesadı vc kötülüğü ortadan kaldıran ve topluınu Islâm'a yönlendiren gerçek hüviyetine, gönülleri İslâm ilc dolu, Rasûlullah ahlâkı ilc ahlâklanınış mümin gençlerin minber ve mihraplara sahip çıkmalarıyla tekrar dönecektir, InşAllah.
Peygamber'in (s.a.)hayatının tehlikede oluşu Hz. Ebu Bekiri (r.a.)heyecanlandırmış idi. Ve "Ey Allah'ın Resulü Allah'a yemin olsun ki onlardan birisi ayağının ucuna bakacak olsa bizi görecek." dedi.Bunun üzerine kainatın efendisi, önderimiz, Rasulullah (s.a.) ise kısaca şu cevabı verdi:"Ey Ebu Bekir, O üçüncüleri Allah olan o iki kişiyi sen ne zannediyorsun?"
31 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.