Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Peygamberin Son Beş Günü

Tahsin Yücel

Peygamberin Son Beş Günü Sözleri ve Alıntıları

Peygamberin Son Beş Günü sözleri ve alıntılarını, Peygamberin Son Beş Günü kitap alıntılarını, Peygamberin Son Beş Günü en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Akın var güneşe akın Güneşi zaaaaptedeceğiz güneşin zaptı yakın!
Sayfa 324 - Can yayınları
Bunca yozlaşma tek bir sözcükle açıklanabilirmiş gibi, "Yaşam," deyip çıktılar işin içinden.
Reklam
+1
…, ben, aşk için, kapitalist üretim ilişkilerinin değişmesi gerektiğine inanırım, gerçek aşk devrime bağlı olarak bizi orada beklemektedir,
Sayfa 320 - Nazım SönmezKitabı okudu
Israrla ve sonuna kadar inatla..
Şu var ki, hep tersini düşünmeye, tersini düşlemeye çalışmakla birlikte, zaman zaman, dayanılması zor bir yürek daralması içinde, çabanın hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini sezinler gibi oluyordu:
Komünizm de parayı bulana kadar değil miydi¿
…: o yaman devrimciler, o mangalda kül bırakmayan kuramcılar en güzel arabalara binip gittiler,
Sayfa 317Kitabı okudu
Peygamber, yıkılası olarak nitelediği düzenin solcuları tutuklama konusundaki tutarsızlığını da anlamadığı her şeye uyguladığı açıklamayla, devrim öncesinin yıkılış mantığıyla açıkladı ancak baskı düzeni gevşeyip de ortalık birdenbire bu baskıyı anlatan anılarla, şiirlerle, romanlarla dolunca genel coşku içinde, baskının kurbanı olmanın gerçek
Reklam
pek yakında Suudi Amerika olacağız.
Bir zamanlar küçük Amerika olacağız deyip dururlardı, şimdi bir adım daha attılar, küçük Arabistan olmak istiyorlar.
Sayfa 253 - Matrakçı MarufKitabı okudu
Karın hep aynı yoğunlukla yağmasına karşın, kaldırımlardaki insanlar, hiçbir şeyden haberleri yokmuş gibi, vitrin önlerinde oyalanıyor ya da hiç acele etmeden yürüyorlardı . Kendisi de onlar gibi yürümeye başladı. Birden, yıllarca önce, Peride'yle kol kola, kentin sokaklarında yürüyüşleri geldi usuna: sokaklar, caddeler, alanlar bir noktadan bir noktaya ulaşmak üzere hızla geçilen yerlerdi onlar için, nerdeyse hiçbir şeye bakmadan geçip giderlerdi hep, vitrinlerse en son bakacakları şeydi, arada bir baktıkları zaman da düşman kenter evreninin tiksindirici göstergeleri diye bakarlardı, kısacası, bu insanlara hiç mi hiç benzemezlerdi. Şu var ki, bir süre yürüdükten sonra, nerdeyse kıskandı onları: hep kolayın, hep bilinenin ardından koşuyor, ellerini uzatınca tutabilecekleri şeyleri arıyor, bunun için de gerçek özlemlerden ve gerçek bunalımlardan uzak kalıyorlardı.
Sayfa 206Kitabı okudu
…, “bir bu kalmıştı denenmedik, bunu da deneyelim. Bilinmeyeni göğüslemesini de bilmek gerek.”
Sayfa 34 - FerideKitabı okudu
659 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.