Peygamberlerin Hikmeti

Ahmet Can Kardaş
0/10
0 Kişi
Okunma
Beğeni
25
Görüntülenme
Kıymetli Okuyucular, Kur’ân-ı Kerim’de açılan tüm peygamberlerin ve toplulukların kıssaları, tüm kulların yaşayışlarına rehber olmaktadır. Evvel imtihana tabi tutulan kulların yaşadıkları her bir olay, insanların fıtratını ve iç alemindeki olaylarını göstermektedir. Bir makinanın kullanma kılavuzu gibi, Allah kulun yaşayış kılavuzunu Kur’ân ve elçisine verdiği hikmetlerle bildirmiştir. Kullara kendilerinin cismi de dahil tüm cisimler sorumluluklarla emanet edilmiştir. Kulların bu cisimleri Allah’ın sultanlığına göre tertipleyerek halifeliğini icra etmesi gerekmektedir. Kulların kendi arasındaki işleyişlerinde telif, patent gibi hakları olup bunlara kendileri riayet göstermektedirler. Göstermedikleri vakit hak sahibi, o kuldan hakkını alarak cezaya uğratmaktadır. Tüm mevcudatın varlığını meydana çıkaran, onları güzel şekilde birbirlerine ahenkli yapan kişi ve onun işleyişinin olduğunu bilmemiz gereklidir. Bu kişi Allah’tır. Onun hükümdarlığı içinde işleyiş hükümleri neyse ona uymamız ve ona göre hareket etmemiz gerekmektedir. Tüm cisimlerin telif, patent gibi haklarının hepsi O’nundur. Hükümlerle cisimlerin işleyişleri güzel şekilde icraa edildiği vakit hayra, tersi yapıldığı vakit şerre dönüşmektedir. Hayra vesile olan hayırlarda daim tutulacaktır. Şerre vesile olan şerrin içinde kendisi bedbaht olarak kalacaktır. Dünya âlemi bir elek gibidir. Kullar bu elekten geçirilerek kimde ne varsa tane tane dökülür. Dökülen şeyler neyse o kullar onlara sahip olacaktır.
390 sayfa

Yazar Hakkında

Ahmet Can Kardaş
Ahmet Can KardaşYazar · 0 kitap
Ahmet Can Kardaş 01 Eylül 1993 tarihinde İstanbul Beyoğlu ilçesinde dün yaya geldi. İlk ve ortaokulu aynı ilçede okuyan yazar lise eği timini ise tasavvufi olarak hayata bakışını değiştirecek olan Uşşâki dergâhına yakın olan Taksim Ticaret Lisesinde aldı. Lise eğitimi esnasında Uşşâkî dergâhı yazarın mutat zi yaret mekânı olmuştur. 2012 yılında Ussåki Hazretlerini manevi âlemde temaşa ederek himme tine mazhar olması üzerine yazar Uşşâki yolunun mürşidi Şeyh Sıddık Naci Eren Efendi'ye intisap ederek tasavvuf yo luna girmiştir. Lise eğitimi sonrası İslami ilimlere yönelen yazar bir yandan ilahiyat fakültesi okuyup mezun olurken diğer yandan tasavvufi ilimleri de altı yıl boyunca mürşidi Şeyh Sıddık Naci Eren Efendi'den tahsil etmiştir. Bu süreçte vakıf ve dergi hizmetinde bulunmuştur. Efendi hazretlerinin Hakk'a ilticasının ardından bir müddet farklı ilimlerden de ders alan yazar zihin dünyasın da mezcettiği tasavvuf anlayışın müridin süreçteki seyrini anlatabilmek için "Gönül Kâbesinin İnşâsı" kitabını kaleme aldı. Ayrıca, hakikat batıl arasındaki mücadele leri anlatmak için de "Gönül Kâbesiyle Seyr-i Sülûk" kita bını telif etmiştir. Bu iki kitabın özünü içeren "İki Kitabın Cevheri” adlı eserinde ise, ezcümle olacak şekilde yazmıştır. Tasavvufu merak edenler için kısa bilgi olarak "Yaratan ve Yaratılan" kitabını üç kitaba bağlı şekilde toparlamıştır. Tüm muhabbetleri anlatan "Muhabbetullahın Seyri" eserini de yazmıştır. Gönül âleminin ilmi ve sistemini öne çıkarmak için, 'Mukattaa Harflerin Maneviyatı' ve 'Peygamberlerin Hikmeti' kitaplarını eski eserlerinden derlemiştir.
Reklam
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.