Peygamberlerin Vasıfları ve İsmet Sıfatı

Melikşah Sezen

Quotes

See All
Şunu evvelce ve açıkça ortaya koymak gerekir ki peygamberler beşer olmaktan müstağni değillerdir fakat beşer içerisinde alelade mevkide de değillerdir. Onlar beşer üstü değil, beşerin üstünüdürler. 
Tevrat, Allah ile güreşen ve yenilmeyen bir peygamber tasavvuru sunarken, İncil ise Allah ile akrabalık münasebeti içerisinde bir peygamberden haber vermektedir. Dolayısıyla muharref bu dinlerin peygamber tasavvuru ile ayetlerinde hakka isabet eden bir numune kalmamıştır denilebilir. Peygamberleri doğru anlama, onların vasıflarını doğru bilme noktasında birincil ve sahih kaynak şüphesiz Kur'ân'dır.
Reklam
şia şaşırtmıyor
Şiî mütekellimlere göre imamlar da peygamberler gibi ismet sıfatıyla muttasıftırlar. Meselenin buraya taşınması sadece lafzî bir ayrılık değil itikadî bir farklılaşmayı doğurmaktadır. Nitekim onlara göre imamların ismetini inkâr etmek, onları tanımamayı; onları tanımamak ise küfrü gerektirir.
İmam-ı Âzam Ebû Hanife'nin el-Fıkhu'l-Ekber'inde "Peygamberlerin hepsi de -salât ve selâm olsun- küçük, büyük günah, küfür ve çirkin hallerden münezzehtirler. Fakat onlardan sürçme ve hata vaki olmuştur." ifadeleriyle ismet sıfatına dair süregelen kabulü tespit mümkündür.
Peygamberleri günahla itham etmenin bir diğer problemi de icmâ ile kabul edilen bir hükmü yok saymak olacaktır ki bu Ehl-i Sünnet ulema nezdinde küfürdür. Mesela Teftazanî, peygamberlerin iradî olarak yalanda söylemeyeceği ve nübüvvet öncesi ve sonrası küfüre bulaşmadıkları hususunda icmâ olduğunu nakletmektedir. Dolayısıyla bir kimsenin bu icmâya muhalefet ederek ümmetin hilâfına farklı bir kabule itikad etmesi küfür olarak değerlendirilmiştir.
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.