Ahmet Yesevi'nin Romanı

Pir-i Türkistan

Fatih Duman

En Eski Pir-i Türkistan Sözleri ve Alıntıları

En Eski Pir-i Türkistan sözleri ve alıntılarını, en eski Pir-i Türkistan kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Beni her ne eylersen eyle, lakin âşık eyle Allahım. .." Pir-i Türkistan Hoca Ahmet Yesevi
'Arslan Babam' dedi elindeki Mushaf'ı Arslan Baba'ya uzatarak. 'Bütün bir gece okudum durdum bu Kuran'ı, tek bir cümlesinde aşkı bulamadım. Lakin bu dervişlerin ağzından aşk kelamı hiç düşmüyor. Ben bilmiyorum ki aşk nedir? Madem ki yoktur Kuran'da aşk, madem ki manasını Kuran vermemiştir; söyle Allah hatırı için, nedir bu aşk?' O an hayreti arşa dayandı Arslan Babanın. Aşkı merak etmiş de Kuran'ı hatmetmişti. Bu ufacık oğlan bunu nasıl akletmişti? Önce aşkı duymuş sonra merakını gönlüne kalbetmişti. Yine de bulamamıştı ya, ona aşkı anlatmanın vakti gelmişti. ' Bak can Ahmedim' dedi ' sen yanlızca Allah'ın kelamı diye Kuran-ı Kerim var sanma. O Allah ki, cihandaki her noktaya kelamını yazmıştır. Aşkı bulamazsın ya hani. Aşkı okumak için gönlüne bakacaksın evlat. Hak Teala aşkı gönül kitabına yazmıştır. Ve gönüller Allah'ındır ' dedi Arslan Baba..
Reklam
Korkmuyordu zira o biliyordu ki; her nekadar insan içindeki özü, insan olan tarafını, merhameti, şefkati, muhabbeti setretse de insan en nihayetinde bir cennet sakiniydi ve aslı iyi olan kötü olamazdı yalnızca öyle görünürde. Değil mi ki harabelere medfun hazineler vardı, çürümüş bir soğandan gülü utandıran lale doğardı, ceylanın karnındaki habis bir urdan çıkardı misk, cevizin sert kabuğunun içinden leziz bir yemiş çıkardı.
Zaman bazen ölümle hesap ediliyordu. Sevdikleri öldükçe anlıyordu insan zamanın geçip gittiğini yoksa dünya aynı dünyaydı. Herşey olduğu yerde, herkes olduğu kişi idi aslında. Yalnızca ölümün olduğu bir dünyada anlam kazanıyordu yaşamak. Hayat varsa ölüm de olmalıydı. Olmalıydı ki anlamalıydı insan 'bu aleme sahip olmaya değil de şahit olmaya geldiğini. Hayat kısaydı, lakin şükür ki ölüm vardı. Ölüme şükür, ölmeye şükür, Öldüren'e şükür. ...
Oysa ne tuhaftır atlar, horozlar ve hatta kediler köpekler dahi ezanı bekler gibi ayıktılar. Bir insanlar uyuyordu! Gaflet miydi, rahmet miydi uyku?
Oysa ne güzel bir tebessümü vardı. Zira tebessüm etmenin dahi sadaka olduğuna itikadı vardı ve verilen sadakanın en ıyı olması icap ederdi. O sebeple belki de öyle güzel tebessüm etti ki....
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.