Pis Moruğun Notları

Charles Bukowski
Bukowski''yi Dünya çapında meşhur eden, kültleşen öyküleri... "bir hafta kalıp içtim, kiranın bitmesini bekleyerek, sonra da Village'in dışında bir oda tuttum. derli toplu büyükçe bir odaydı ve çok ucuzdu, nedenini anlayamamıştım. köşede bir bar buldum, bütün gün oturup bira içtim. param hızla tükeniyordu, ama her zamanki gibi nefret ediyordum iş aramaktan. sarhoş ve aç geçirdiğim her dakikanın benim için özel bir anlamı vardı. o gece iki şişe porto şarabı alıp odama çıktım. soyundum, bir bardak bulup ilk şarabı koydum ve karanlıkta yatağa uzandım. işte o zaman anladım odanın neden bu kadar ucuz olduğunu. "L" treni pencerenin önünden geçiyordu. durak pencerenin önündeydi. tam önümde. odanın tamamı trenin ışığı ile aydınlanıyordu. ve bir tren dolusu yüz geçiyordu önümden. korkunç yüzler: fahişeler, orangutanlar, deyyuslar, kaçıklar, katiller, efendilerim. sonra tren yavaşça hareket ediyordu ve oda bir kez daha karanlığa gömülüyordu bir sonraki tren dolusu yüzlere kadar, ki her seferinde beklediğimden çabuk geliyordu. iki şişe şarap almakla ne iyi etmiştim."
176 sayfa · İlk Yayın Tarihi: 1969
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

Bitmez dediğim her şey bitiyormuş bunu anladım sonunda :))
176 syf.
10/10 puan verdi
·
15 günde okudu
Toplam 176 sayfa ama her cümlesinde ince ince işçilik akan bir kitap okudum resmen. Gündelik hayatımızda karşımıza çıkan engebeler, sorunlar ve bunlarla baş edebilmek adına hiç bir şey yapmayışın anatomisi gibi bişey :D Belli bir tecrübe edindikten sonra hayata dair boşvermişliğin kitabı da diyebilirim. Aksi, lanet, her şeyden şikayet eden bir kahramanımız bu abi. Okuduğum her satırda kendimden bir parça buldum diyebilirim. Haa öneriyor muyum derseniz, hafif kırık kafa olanlar için birebir. Yani evet.
Pis Moruğun Notları
Pis Moruğun NotlarıCharles Bukowski · Parantez Yayınları · 20182,306 okunma
176 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Charles Bukowski
Charles Bukowski
okumak yürek ister diyerek başlayalım :)) Öncelikle yazarımızı her kesim okur sevmeyebilir. Benim gibi naif kitapları seven biri ise hiç tanışmazsa
Charles Bukowski
Charles Bukowski
ile daha güzel :) En azından uzaktan sevmek daha kolaydır :) Kitap, yazarın o zamanlar bir gazeteye gönderdiği makaleleri içeriyor.
Charles Bukowski
Charles Bukowski
her defasında gazete için belli bir hikayeler yazarmış. Ama yazdığı hikayeleri müdürü çoğu zaman okumazmış bile. Yazar da bakmış zaten ne yazsa basılıyor, teki bile okunmuyor o da ne aklına gelmişse yazmış. Yaşadıkları, gördükleri, rüyaları. İsmini de koymuş "Pis Moruğun Notları". Yazarın dili, *akıcı *edebi hiçbir değeri yok *küfürlü, argolu *ama ne olmuş
Charles Bukowski
Charles Bukowski
bunlarla zaten ilgilenmiyor. Kitabın başından son kısmına kadar yazarın vurdumduymazlığı, kadın düşkünlüğü, hayatı "iplememesi"ne şahit olacaksınız. Bir tek son kısmında yazar biraz üzdü. Çünkü
Charles Bukowski
Charles Bukowski
'nin aslında neden böyle bir insana çevrildiğinin kanıtları var kitapta. Yazar bunu yine şakaya vurarak anlatmaya çalışsa da insanın içinde bir şeyler ona acımadan edemiyor. .. Her türlü kitabı çok rahatlıkla okuyan kesim okurlara öneririm. Diğerleri ise benim gibi bir kaç sene kendini geliştirdikten sonra okumalı. Keyifli okumalar..
Pis Moruğun Notları
Pis Moruğun NotlarıCharles Bukowski · Parantez Yayınları · 20182,306 okunma
176 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Birçok öykülerden oluşan, okurken bolca mimik yaptıran bir kitap daha. Bazen donup kaldım, bazen midemin bulandığını hissettim, bazen şaşırdım, bazen güldüm (gerçekten sesli güldüğüm yerler oldu) bazen de üzüldüm. Haliyle bu kadar fazla duygu karmaşası yaşatan bir kitap’a kötü diyecek değilim. Ama yeraltı edebiyatı olmasından mütevellit rahatsız edici olabilir. Keyifli okumalar :)
Pis Moruğun Notları
Pis Moruğun NotlarıCharles Bukowski · Parantez Yayınları · 20182,306 okunma
176 syf.
10/10 puan verdi
Kitabı okurken çok stresli bir dönemde İdim. Yanımda bana hayatını anlatan biri vardı sanki çok yakın sıcak ve bizden biri adeta. Güldüm düşündüm çoğu kez ve güzel bir anı yaşadım Bir alıntı ile noktalayayim Sırf dövülmek adına dövülüyor insanlar, mahkeme salonları sonun önceden yazıldığı yerler, gerisi vodvil. İnsanlar sorgulanmak üzere odalara alınıyor ve ya yarı insan çıkıyorlar dışarı ya da insanlıktan tamamen çıkmış, devrim isteyenler var, biliyorum, ama isyan sonrasında yeni hükümetinizi bir kurduğunuzda bakarsınız ki yeni hükümetiniz eski Baba'nızdır yine, yüzüne bir maske geçirmiştir sadece.
Pis Moruğun Notları
Pis Moruğun NotlarıCharles Bukowski · Parantez Yayınları · 20182,306 okunma
176 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Yazarın asıl adı Heinrich Karl Bukowski 'dir. Amerikalı yazar ve şair olan Bukowski, genellikle toplum dışı insanlar ile depresyonu konu alan yazıları ve alkolizme yatkın hayat tarzını anlatmasıyla ünlüdür. Yazılarında kendi hayat tarzını yazıp yazmadığı tartışma konusu olmuştur. Yazılarında Dostoyevski' den esinlendiği de görülmüştür. Ben bu eseri okurken Oblomov'culuk akımına kapılmış bir yazar gördüm. Çalışmayı sevmeyen, huzuru dinginlikte arayan bir ruh vardı satır aralarında bana göre . Hakan Gûnday'ın Kinyas ve Kayra karmasını da hissettirdi bana bazı dizeler. Kadınlara ve alkolizme düşkünlüğünü fazlasıyla hissettim zaten ;) Hayata karşı biraz kindar, kırgın, kızgın ama bir o kadar da hayatı ti'ye alan bir yazar bana göre Bukowski. Sebebini de babası ve annesinin O'na karşı sevgisiz, umursamaz bir tavır sergilemesinin uzantısı diye düşünüyorum. Çocukluğunda babasından yediği acımasız dayakların ve annesinin de kayıtsızca izlemesi, babasını desteklemesi ruhunda açtığı derin yaraların ilk tohumlarıydı belki de. Yine de iyimserliğini koruyup, annesinin sessizce izlemesini ' belki de içinden rahatsız olup haykırmak geliyordu ama yapamıyordu' diyerek dizelere dökmüş. Ne acı :(( Hayatın labirentinde kaybolmuş, çıkışı isyankârlıkta, toplumun kurallarını çiğnemekte bulmuş asi bir yazar. Okumak bazen hüzünlü, bazen keyifliydi. Ama totalde hayata bakış açısının çok çok farklı bir noktasında buluyorsunuz kendinizi sayın okur. Elbette ve mutlaka tavsiye ediyorum :))
Pis Moruğun Notları
Pis Moruğun NotlarıCharles Bukowski · Parantez Yayınları · 20182,306 okunma
Nefret ve Kurtulma Çabalarımız
176 syf.
8/10 puan verdi
Şunu da demek istiyorum: nefret normal bir duygudur. Bir şeye, insana nefret hissetmek normaldir. Eğer hissetmiyorsanız bu nefretinizin kendinizi boğar. Nefretinizi asla içinize atmayın. Birilerine saldırın demiyorum. Gerekirse kendi kendinize fanteziler kurun kafanızda. Sağlığınız için doğru olan bu. Herkesin içinde bir canavar yatar. Bu canavarı baskılamak sizi canavar yapar. Buna izin vermeyin. Temel atma aşamasında olduğum kitabımda anlatmak istediğim konulardan biri de bu. Bu toplum bize “insanlığı” unutturdu. İnsanlık sadece iyi duygular demek değildir. İnsanlık kötü duygular da besler. Hepimiz toplumun baskısıyla boğuyoruz bu duyguları, yüzeye çıkmaması için boğmaya çalışıyoruz ama bu duygularımız yüzme biliyor. Nefretinizi, kötü düşüncelerinizi boğmaya çalışmayın. Sizin insan olduğununuz bir kanıtı bu duygular. Bunları baskılayarak yok edemezsiniz. Kabullenerek yok edersiniz. Toplumumuzda ise içimizde boğuyoruz, düşünmeye bile korkuyoruz. Hangimiz birini öldürmek istemedi burada? Ama öyle bir hale geldik ki bunu düşünmek bile bizi “canavar” gibi hissettiriyor. Bu da aslında bizi “gerçek” bir canavara çeviriyor. Bu duygular evrim ile içimize, genlerimize işledi. Bu duygular benliğimizden güçlü.
Pis Moruğun Notları
Pis Moruğun NotlarıCharles Bukowski · Parantez Yayınları · 20182,306 okunma
176 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
14 saatte okudu
Öncelikle Bukowski’yi herkesin rahatlıkla okuyamayacağı bir yazar olduğunu belirteyim. Bazı yazıları sizi alıp şehrin lağımlarına, kimsenin aklına getirmediği hayatlara, Amerika’nın farklı farklı siyasi olaylarına, evliliklerin gerçek yüzüne gibi bir çok konuya biraz yeraltı edebiyatından bakmanızı sağlıyor. Bukowski 2 bira yuvarlayıp geçmiş yazının başına o gün canı ne istediyse onu yazmış bize de okumak kalmış... Herkese keyifli okumalar dilerim. “Zaman bütün iyileştirmeleri yaralar.” “Hayat ile sanat arasındaki fark sanatın daha katlanılır olmasıdır.” “...insan ruhunun derisi yoktur, şarkı söylemek isteyen iç kıvrımları vardır, duymuyor musunuz?” “Paraya ‘ekmek’ diyen ilk kişiye maaşı un olarak ödensin.”
Pis Moruğun Notları
Pis Moruğun NotlarıCharles Bukowski · Parantez Yayınları · 20182,306 okunma
176 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Bu kitap, Bukowski'nin okuduğum ilk kitabı. Kitap Bukowski'nin, arkadaşının gazetesinde yayımlanmak üzere yazdığı kısa hikayelerden oluşuyor. Yani anlayacağınız, Bukowski gazetede sütun yazarlığı yapıyor. Bukowski'yi anlamak için acaba doğru bir kitap ile mi başladım, bilemiyorum. Çünkü kitabın başlarında kitabı nasıl bitireceğime dair endişelerim vardı. Herkese hitap eden bir yazar da değil sonuçta, farklı bir tarzı olduğu kanısındayım. Baş kısımlarda yazılan yazıları anlamsız bulmuştum, yazıların kendi içlerinde bile bir bütünlük görememiştim neredeyse, bazen hikayenin tamamı saçma geliyordu. Tarzına alışmadığımdandır, diye düşündüm. Fakat yaklaşık 55. sayfadan sonra olaylar daha netleşmeye başladı, daha gerçekçi yazılarla karşılaştım. (Elbette ara sıra, "Bunun konumuzla ne ilgisi var?" diyor sorguluyordum. :)) Yazar bu kitapta hayatın gerçeklerinden bahsetmiş. Yeri geliyor gülüyor, yeri geliyor acıyor, yeri geliyor şaşırıyordum. Kafa dağıtmak için güzel bir kitap, tavsiye ederim. :) Kitabın özeti: içki, içki, daha çok içki, uyku, ara sıra kadınlar, iş bulma çabası, göçmen tarzı bir yaşam...
Pis Moruğun Notları
Pis Moruğun NotlarıCharles Bukowski · Parantez Yayınları · 20182,306 okunma
176 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Öncelikle Bukowski’yi herkesin rahatlıkla okuyamayacağı bir yazar olduğunu belirteyim. Bazı yazıları sizi alıp şehrin lağımlarına, kimsenin aklına getirmediği hayatlara, Amerika’nın farklı farklı siyasi olaylarına, evliliklerin gerçek yüzüne gibi bir çok konuya biraz yeraltı edebiyatından bakmanızı sağlıyor. Bukowski 2 bira yuvarlayıp geçmiş yazının başına o gün canı ne istediyse onu yazmış bize de okumak kalmış... Herkese keyifli okumalar dilerim. “Zaman bütün iyileştirmeleri yaralar.” “Hayat ile sanat arasındaki fark sanatın daha katlanılır olmasıdır.” “...insan ruhunun derisi yoktur, şarkı söylemek isteyen iç kıvrımları vardır, duymuyor musunuz?” “Paraya ‘ekmek’ diyen ilk kişiye maaşı un olarak ödensin.”
Pis Moruğun Notları
Pis Moruğun NotlarıCharles Bukowski · Parantez Yayınları · 20182,306 okunma
176 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Yer altı edebiyatının harikalarından. Kitap çok akıcı. Çok iyi ilerliyor. Kadın düşkünü sürekli küfür eden hayatı iplemeyen har vurup harman savuran birisini görüyorsunuz. Edebi bir kitap değil. Zaten yazarda edebi olduğunu iddia etmemiştir sanırım. Ben bu kitabı çok seviyorum. Meraklısına tavsiye ederim.
Pis Moruğun Notları
Pis Moruğun NotlarıCharles Bukowski · Parantez Yayınları · 20182,306 okunma

Yazar Hakkında

Charles Bukowski
Charles BukowskiYazar · 58 kitap
Charles Bukowski (16 Ağustos 1920 - 9 Mart 1994), asıl adı Heinrich Karl Bukowski olan Amerikalı yazar ve şair. Yapıtlarında bazen Henry Chinaski ismini de kullanmıştır. Hayatının çoğunu ABD'nin Los Angeles şehrinde geçirmiştir. Eserlerinde genellikle toplum dışı insanlar ile depresyonu konu alması ve alkolizme yatkın bir hayat tarzını anlatmasıyla ünlüdür. Bunun nedeni olarak kendisinin bu hayatı yaşaması gösterilebilir. Bukowski'nin yazılarında kendi hayatını yazıp yazmadığı tartışma konusu olmuştur; hayranlarının bir kısmı bunları kurguladığını, çoğunluğu ise yaşamadan bu tip kurguları yapmasının mümkün olmayacağını ve o karakterde bir insanın bu hayatı sürmesinin zaten doğal olduğu görüşünü savunmaktadır. I. Dünya Savaşı'nın sonlarında Almanya'ya askeri hizmet nedeniyle gelen Polonya asıllı Amerikan bir babanın ve terzilikle uğraşan Alman bir annenin çocuğu olan Charles Bukowski 1920 yılında Andernach, Almanya'da doğdu. 2 yaşındayken Los Angeles'ataşındılar. 1929 Krizi sırasında Bukowski'nin babası genelde işsizdi ve Bukowski'ye şiddet uygulardı. Genelde sessiz bir çocuk olan ve bu özelliğiyle dikkat çeken Bukowski, bazen çıldırış noktasına geliyor kendinden hiç beklenmedik kabadayılıklar yapıyordu. İlkokul yıllarından itibaren korkusuz olan Bukowski, kendi yazdığı bir eserinde ilkokul öğretmenine "sevişelim" dediğini söylemektedir. Bukowski, Los Angeles Lisesi'nden mezun olduktan sonra sanat, gazetecilik ve edebiyat dersleri aldığı Los Angeles Şehir Üniversitesi'nde 1 yıl okudu. Yazmaya başladığı günden itibaren yazılarını yayımlanması için dergilere gönderen Bukowski'nin yazıları hep geri gönderilmiştir. Ancak 24 yaşındayken "Aftermath of a Lenghty Rejection Slip" isimli kısa öyküsü yayımlandı. İki yıl sonra bir başka kısa öyküsü olan "20 Tanks From Kasseldown" isimli eseri yayımlandı. Bukowski yayıncılık yöntemlerinden hayal kırıklığına uğradı ve neredeyse 10 yıllığına yazmayı bıraktı. Hayatının bu bölümünü ABD'yi gezerek, çeşitli işlerde genellikle kısa vadeli çalışarak ve ucuz pansiyonlarda konaklayarak geçirdi. Hayatının diğer bölümlerinde olduğundan daha yoğun bir tempo ile açlık ile boğuşan ve kadınlarla zaman geçiren Bukowski daha sonra bu yıllarını Factotum isimli kitabında da anlatmıştır. Bu dönemdeki işlerinin kısa vadeli olmasının nedeni de düzen tanımaz kişiliği ve alkol bağımlılığıydı. Bukowski babasına olan nefretini onun aksine bir hayat yaşayarak göstermiş ve bir yazısında da bu yüzden bir hiç olmayı seçtiğini söylemiştir. O babasının aksine olduğu gibi görünen ve bir şey olmamayı hedefleyen birisi olarak kazandığı paraya önem vermiyor ve barlarda günü birlik bir hayat sürüyordu. Zengin Amerikalı kadınlarla ilişkiye girdiği dönemlerde onlara kaba dahi davransa etkiliyor onların evlerinde yaşamaya başlıyor ama bir türlü o hayata adapte olamayarak eski hayatına geri dönüyordu ki 1969'da da bunu, aç kalmayı seçtiğini söyleyerek ispat etmiş oluyor adeta. Ayrıca ömrünün çoğu denilebilecek kısmını da hipodromlarda geçirmiş ve bundan yazılarında sık sık söz etmiştir. 1950'lerin başında Bukowski, iki yıldan az bir süre ABD Posta İdaresi'nde posta kuryesi olarak çalıştı. 1955'te ölümün ucundan döndüğü alkol komasından dolayı hastaneye kaldırıldı. Taburcu olduktan sonra bir daktilo satın aldı ve şiir yazmaya başladı.1957'de Barbara Fry ile evlendi fakat 1959'da boşandılar. Bukowski, şiir yazmaya ve içki içmeye devam etti ve sonra Los Angeles'taki postaneye geri döndü. 1965'te hiç evlenmediği Francis Smith'ten bir kızı oldu. 1969'da Black Sparrow Yayınevi'nden ömür boyu 100 dolar maaş teklifini alınca postaneden ayrıldı. Bir mektubunda şöyle bir açıklaması vardı "İki seçenekten birini seçmek zorundaydım: Posta ofisinde kalıp delirmek ya da yazmaya oynayıp açlıktan ölmek. Ben aç kalmayı seçtim." Posta ofisini bırakalı bir ay olmadan Postane ismindeki ilk romanını bitirdi. 1976'da Bukowski, Linda King ile tanıştı. İki yıl sonra birlikte Los Angeles'ta bir liman şehri olan San Pedro'ya taşındılar. Bukowski ve Beighle 1985'te evlendiler. Bukowski, Pulp romanını henüz bitirdikten sonra 9 Mart 1994'te 73 yaşındayken omurilikten yayılan lösemi sebebiyle San Pedro, Kaliforniya'da öldü. Bu tip bir hayat yaşadığı için birçok kez tutuklanmış, dayak yemiş olan Bukowski hayatı, özgün dili ve tarzı ile Amerikan edebiyatına damgasını vurmuş, Türkiye'de ise ilk kez Sokak dergisi'nde çıkan öyküleri ile tanınmıştır.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.