Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Pissy'nin Öyküsü

José Mauro de Vasconcelos

Pissy'nin Öyküsü Gönderileri

Pissy'nin Öyküsü kitaplarını, Pissy'nin Öyküsü sözleri ve alıntılarını, Pissy'nin Öyküsü yazarlarını, Pissy'nin Öyküsü yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Doğa, her zamanki gibi istifini hiç bozmadan, görevlerini yerine getiriyordu. Gerektiğinde rüzgâr estiriyor, gerektiğinde yağmur yağdırıyordu. Sular gelince ırmak kabarıyor, zamanı gelince alçalıyordu.
Uygarlık denilen bu acımasız mirası alana kadar hiç titrememişlerdi.
Reklam
Aslında o toprakların sahipleri Kızılderililerdi, oysa uygarlık geldiğinden beri herkes onlara kötü davranıyordu.
280 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kanlı Elmas
En sevdiğim yazarlardan biri olan Vasconcelos'un başka bir kitabıyla karşınızdayım. Şeker portakalı serisinden sonra bu kitabın da Şeker Portakalı kadar saracağını düşündüm ama azıcık yanıldım. Öncelikle kitapta çok fazla yabancı kelime var o kelimeleri altta açıklamış olsa da aşırı yoğun bir anlatım gibi geldi bana. Kitabın adının da neden Kırmızı Papağan olduğuna anlam veremedim doğrusu. Konusuna gelecek olursam... Elmas uğruna verilen mücadele... Bu yolda sevdiklerini kaybetmek ve maalesef öldürmek... Elmasın insanda oluşturduğu hırs ve bu uğurda kim olduğunu önemsemeden kıyılan canlar. Üzücü bir kitap. Kahramanların tümü hayatlarının geri kalanını daha iyi şartlarda geçirmek istese de hiçbirinin hikayesi istedikleri gibi bitmedi. Kitabı okuyunca sahip olduklarınla yetinmenin daha iyi olacağını görüyorsunuz. Güzel kitap. Okunabilir.
Kırmızı Papağan
Kırmızı PapağanJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2017403 okunma
Reklam
— Ne istiyorsun benden Kanau? Adama ilk kez adıyla sesleniyordu. — Hiçbir şey, yalnızca konuşmak... Seninle dost olabilir miyiz? — Benim dostluğum ne işe yarar ki? — Hiç olmazsa güvenebileceğim biri olurdu.
Reklam
Ne fark ederdi bedeninin güzel olup olmaması, kalbinin sıkıntılarına yalnızlığına çare bulamadıktan sonra.
Her şeye kapamıştı kendini. Derin bir hüzün içindeydi. Gözlerinde yalnızca hüzün okunuyordu.
Kaybettikten sonra kıymetin bilinmesi... Ne acı...
Bunları işitmeyen ölü, konuşanların gözünde gittikçe değer kazanıyordu. Öyle değil miydi: İnsan ölünce değeri artmaz mıydı?
641 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.