Hiç utanmadan, kendilerinin yaptığı hataları başka insanların hatalarıyla düzeltmeye teşneler, oysa aynı hataları, üstelik göstere göstere, kendileri de yapıyorlar.
Bu insanların birbirlerinin içine girmeleri, birbirlerini mülk edinmeleridir. Hatta birbirlerinin düşüncelerine sokuştururlar kendilerini, tam dikkatlerinin odağına hem de.
Onu sanat da teselli edemeyecek, ki sanatın, bir sürü şeyin yanı sıra, iyi bir teselli edici güce sahip olduğu söylenir. Oysa bazen acının davetçisidir sanat.