"Üzerimize geçirilmiş kabukların altında neler uyumuyor ki? Sadece uyanmak ve kendi kendimizi bulabilmek için biraz cesaret gerekiyor. Hiç değilse konuşmak.. Artık dünyada ne kadar az konuşulduğunun farkında mısınız acaba? "
İntiharından önceki gün, “Artık sabahı da kaplıyor acı” diye kısa bir not düştükten sonra 27 Mayıs'ta günlüğüne şunları yazmıştır:
" ’48-’49′daki mutluluğumun hesabı görüldü. Bu soylu mutluluğun gerisinde şu vardı: Güçsüzlüğüm ve hiçbir şeye bağlanmayışım. Şimdi, kendime göre girdabın içine girdim; güçsüzlüğümü seyrediyor, onu iliklerimde hissediyorum, beni ezen siyasal sorumluluğu yüklenemiyorum. Bunun tek çözümü var: İntihar."
“Sağlıklı bir yaşam...Eylem, çalışma, koşturmaca ama tutkusuz, paralanmadan… Eğlenmek, beslenmek ve konuşmak ama her şeyden çok eğlenerek gönlü hoş tutmak… İşte bence yaşam bu olmalı.”