“Panta rhei!” “Her şey akıp gider!”. Platon'u da içine alan, Herakleitos'un etkileyici ve yeniliğiyle çağını ürküten bu ifadesiyle başlıyor her şey. Platon'un etkilendiği insanlardan ve içinde bulunduğu dünyadan izler taşıyan bu makaleler dizisinde, Pater, Platonik yorumlamanın, öğretilerin ve diyalogların sınırlarını ve doğasını gözler önüne sermektedir. Her sayfasında farklı bir Antik Yunan filozofunun etkilerinin görüldüğü bu kitap, Platonik ruhun derinliklerinde, Platon'un kusursuz bir şehir arayışına nasıl başladığının izlerini taşımaktadır. Kimi zaman Atina'nın avlularında kimi zaman Sparta'nın uçsuz bucaksız platolarında Varlık, Hiçlik, Adalet, Dürüstlük, Estetik ve İdealar gibi kavramların açıklanma çabasına tanık olacaksınız. Platon'un, hocası Sokrates'i eserleri vasıtasıyla nasıl tekrar hayata döndürdüğünü, ezeli düşmanı Sofistlerle üstün dehasını ortaya koyarak nasıl bir mücadele içerisine girdiğini göreceksiniz.
“Öyle olabilir,” ifadesi Platon'un en sevdiği cümlelerden birisidir. “Varoluşun” ya da “olmak” eyleminin filozofu, “Öyle olur” demekten korkmaktadır. Tıpkı Platon gibi, Pater da ele aldığı konuları tam olarak açıklığa kavuşturmamış ve yönelttiği soruları tam olarak yanıtlamamış, insanları sorgulamaya, düşünmeye yönelterek her zaman açık bir kapı bırakmıştır. Çünkü “güzel şeyleri elde etmek ya da anlamak zordur.”
Bu eser, yalnızca Yunan felsefesi alanında çalışmalar yürüten akademisyenlere, öğrencilere ve araştırmacılara değil aynı zamanda süregelen felsefi ve sosyal meselelere ilgi duyan herkese hitap etmektedir.
