Romantik aşk ideolojisinin, tanıdık, türsel ve geleneksel temsil biçimleri benimsemesinde şaşılacak bir yan yoktur. Bu temsiller geleceği yeniden kurmaz, geçmişi geri çağırırlar. Böyle olması doğaldır, çünkü romantik aşkın kendisi de zaten bir geri dönüş ifadesidir, güvensizliği bertaraf edip kaybedilmiş olanı -hem dünyada hem de temsil düzeyindeki nesne istikrarı ve sürekliliğini- yerine koyan bir kaynaşmadır.