Bu kitapta ne kadar belirgin bir çizgi oldu, bilmiyorum; yine de Rus Devrimi’nin ideallerinden dünyaya bakan birisi olarak, sosyalizmin aynı zamanda ‘etik’ bir tercih olduğunu daha yakından görmek fırsatını buldum. Bunun, beni bütünlüklü bir sosyalizm projesine yaklaştırdığını; öte yandan ‘hadise’ye sadece politik kazançlarla bakmaktan da uzaklaştırdığını saklamıyorum. En azından ben derdimi biliyorum ve ‘ummana döküyorum.’
Sosyalist gerçekçiliği, sanat pratiği değil politik tedbir; Proletkült’ü Rus Devrimi’nin sanat ve kültür hayatında, en az formalistler kadar üvey evlat muamelesi görmüş ciddi bir deney; bütün bu olanlar içinde Gorkiy’i öyle halk filan değil, düpedüz devlet sanatçısı olarak görmüşsem, bu bütünlüklü bakış açısıyla yakından ilgilidir.
Akif Kurtuluş